Ünlü Ekonomistten Altın Reçete! Mehmet Şimşek’in Elinde Sihirli Değnek Yok, 3 Seçenek Var

Ekonomist Uğur Gürses, Türkiye’nin ekonomik sorunlarının üstesinden gelmesi için acilen yapması gerekenleri tek tek sıraladı. Gürses, 3 yılda yaşanan ‘geçim çöküntüsünün’ giderilmesinin önemli olduğunu aksi takdirde ekonominin Arjantin’deki gibi çıkmaza gireceğini aktardı.

Gürses’ in yazısının ilgili bölümleri şöyle:

ŞİMŞEK’İN ELİNDE SİHİRLİ DEĞNEK YOK

Genel seçim sonrası ‘yangını söndürmek’ için göreve getirilen Mehmet Şimşek’in ise elinde ‘sihirli değnek’ yok. Onun yapabildiği ve yapabileceği ‘kanamayı durdurmak, daha kötüye gidişatı engellemek. Yani yukarda sayılan ekibin yaktığı alanı ‘soğutmak’.

Seçimi açık biçimde kaybeden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve sorumlu ittifak ortağı ekonomi politikasında ne yapabilecek?

3 SEÇENEK VAR

Üç teknik seçenek var:

* Yeniden uydurma politikalara sarılarak tüketimi ve ekonomik büyümeyi zıplatmak, TL’den kaçış ve enflasyon yangınını yeniden başlatmak. Ki bunun ilk durağının sermaye hesabını kapatarak hızla Arjantin kulvarına geçiş olur. Siyasi sonucu da yerel seçim sonuçlarından iyi olmaz.

* 2028’e kadar IMF’yle gitmek. 2 ya da 3 yıllık bir programla dış kaynak sağlayacak bir IMF kapısı monte etmek kolay değil. Koşulsuz bir program olmayacağını siyasetçiler çok iyi biliyor. Bunun da seçmen nezdinde bedeli olacağını. Ayrıca ‘IMF hikayeleri anlatarak’ kitlelere bunun kötü bir yol olduğu anlatılmamış mıydı?

* Son ve en olası yol; Bakan Şimşek’e ‘tam yol yetkisi’ vererek önünü açması. Atamalardan, alınan tüm kararlara Şimşek’in inisiyatifi ile olduğunu düşündürecek bir alan açılması. Başka da teknik bir yol görünmüyor. Ama yetmeyecektir.
Ancak asıl çıkışın demokratik değerlere sarılmaktan geçeceğini, bunun en etkili ‘ekonomi reçetesi’ olacağına hiç şüphe yok.

İşin ilginç tarafını da not edeyim; yerel seçim sonuçlarında iktidar ve ortağının kaybetmesi, CHP’nin tarihi bir başarı elde etmesinin sonuçlarından biri de toplumun geleceğe olan bakış açısının iyileşmiş olması. Bunun izlerinden biri de TL’deki değer kaybının durması, seçim öncesinde döviz alan-tutan kesimlerin satmaya başlaması.

Kutuplaşma siyaseti sonucunda, Mayıs 2023 seçim sonuçlarına bakarak toplumun yarısının ‘bu işler düzelmez’ karamsarlığı yerini ‘değişebiliyor’ aşamasına geçmesi bizatihi geleceğe bakışı, iyileşme umudunu da gündeme taşıdı.

İlginç biçimde bu saptamayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel de yapıyor. Özel, 4 Nisan günü Halk TV’de İsmail Küçükkaya’ya verdiği söyleşide, “ülkede muhalefet nefes alırsa herkes nefes alır” diyerek, seçim sonrasında muhalefetin başarısı nedeniyle bazı yabancı liderlerin Erdoğan’a ‘ülkenizde demokrasi zaferi kazanıldı’ diye kutlama telefonları geldiği iletişimi yapıldığını vurgulayarak, bu tablonun iktidarın da işine geleceğini, Türkiye’nin risk primini düşüreceğini anlatıyor, ‘biz kazandık, dolar düştü ve Euro düştü – kalıcı düşmez tabi yapısal sorunları çözmeleri gerekir” diyerek bunu vurguluyordu.

Şuna şüphe yok ki; Türkiye’de son 3 yılda yaşanan ‘geçim çöküntüsü’ kısa sürede onarılamayacak. Bilinen klasik-ortodoks ekonomi politikalarının bunu çözmesi olanaksız. Sadece kanamayı kontrol altında tutabilir, iyileştirmez. Daha güçlü bir pozitif kapının açılması şart.

Türkiye ekonomisinin reçetesi artık ekonomi politikalarında değil, siyasi alanda duruyor.

Ne tek taraflı anayasa değişikliği çabasına girişmek, ne ‘parlamenter rejime geçiş’ havucu sunmak ancak manevra düzeyinde kalır; beklenen yol açıcı hamle, Anayasanın işletilmesi, hukukun üstünlüğüne dönüş, sandığa ek olarak demokratik değerlere dönüş, kutuplaşmanın sona erdirilmesi en etkili bir yol, bir ‘altın ekonomi reçetesi’ olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir