Rusya, Karabağ’dan çekiliyor: Bu adımın anlamı ne?

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Karabağ’daki Rus barış gücü askerleri hakkında açıklamada bulundu. Peskov’a, Rus birliklerinin Karabağ’dan çekilmeye başladığına dair haberler soruldu. Peskov ise haberlerin gerçek olduğunu söyledi.

27 Eylül 2020’de başlayan ve 44 gün süren 2. Karabağ Savaşı, 10 Kasım 2020’de Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya liderlerinin üçlü bildirisiyle sona ermişti.

Bildiri gereği, Karabağ’da Ermeni nüfusun bulunduğu yerleşim birimlerinin ve Laçın Koridoru diye bilinen Hankendi-Laçın yolunun güvenliğini sağlamak için bölgeye bin 960 askerden oluşan ve “Rus Barış Gücü” diye isimlendirilen Rus birlikleri yerleştirilmişti.

Beş yıl süreyle yerleştirilen birliklerin görev süresinin 10 Kasım 2025’te bitmesi öngörülüyordu. Birlikler Peskov’un açıklamasına göre görev süreleri dolmadan bölgeden çekilmiş olacak.

RUSYA’NIN ADIMI NE ANLAMA GELİYOR?

Ankara Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Profesör Doktor Yıldız Deveci Bozkurt, Rusya’nın barış gücü birliklerini görev süreleri tamamlanmadan neden bölgeden çekmiş olabileceğini NTV yayınında anlattı.

Bozkurt’a göre Ukrayna savaşının patlak vermesi ile birlikte Rusya’ya yönelik uygulanan yaptırımlar ve Güney Kafkasya’da yaşanan son gelişmeler karar sürecini etkiledi.

Bozkurt, 5 Nisan tarihinde Brüksel’de gerçekleşen zirveye Azerbaycan’ın davet edilmemesi ve Ermenistan’a yönelik 270 milyon euroluk bir hibe kararının çıkmış olmasının, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin bölgede etkinliğini artırdığı anlamına geldiğini söyledi.

Bozkurt, “Bu durum Rusya’nın barış gücü birliklerini çekme kararını etkileyen nedenlerden biri. Rus barış gücü askerleri bölgeye yerleştirildiğinde artık buradan çıkmayacaklarına yönelik yorumlar yapılmıştı. Gelinen son noktada ise görev süreleri dolmadan askerler çekilmeye başladı” dedi.

ASKERİN ÇEKİLMESİ BÖLGEYİ NASIL ETKİLER?

Profesör Doktor Bozkurt’a göre askerlerin çekilmesi Azerbaycan ve Ermenistan arasında yeni bir gerilimin fitilini ateşleyebilir:

“Son dönemde gerçekleştirilen zirvelerde Avrupa Birliği ve Batı dünyası, Ermenistan’ı silahlandırmaya yönelik kararlar alıyor. Bu kararlar bölgede gerilimin tırmanmasına neden olabilir.

Silah ve mühimmat alanında Fransa’nın aldığı zırhlı araçlar ve hava savunma sistemleriyle ilgili önemli kararlar bölgede gerilimi tırmandıracak adımlardan biri.

Brüksel’deki zirvede Türk Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan’ın silahlandırılmasının barışa hizmet etmediğini ve tarafsızlık ilkesini zedeleyeceğini belirtti.”

BÖLGESEL GERİLİM TIRMANACAK MI?

Bozkurt, Rus barış askerlerinin çekilmesinin ve Batı dünyasının Ermenistan’ı silahlandırmaya başlamasının, Karabağ zaferinin ardından iki ülke arasındaki normalleşme sürecinde barışçıl politikalara hizmet etmediğini söyledi.

Bozkurt’a göre bu adımlara bütüncül olarak baktığımızda, Güney Kafkasya’nın Batı tarafından yeni bir çekişme alanına dönüştürülmesi kaçınılmaz hale geliyor.

ERMENİSTAN YÜZÜNÜ BATI’YA MI ÇEVİRDİ?

Ermenistan bir süredir yüzünü Batı’ya çevirmek için adımlar attığını ifade eden Profesör Bozkurt, “Batı dünyası ise Rusya’nın arka bahçesi olarak görülen Ermenistan üzerinden Rusya’ya yeni bir kapı açmaya çalışıyor. Ermenistan’da söz konusu olan “yüzünü batıya çevirme” durumu ise kısa sürede geçrekleşebilecek bir hedef değil çünkü Ermenistan’da hala ciddi bir Rus etkisi varlığını sürdürüyor” diye konuştu ve şunları ekledi:

“Batı’nın Ermenistan’a yönelik yatırımları ağırlıklı olarak silah ve mühimmat üzerinden. Bu dönemde Batı’nın silahlandırılması, bölgedeki ülkelerin arasındaki normalleşme sürecini ortadan kaldırmayı hedefleyen bir adım.

Bölgesel iş birliği Batı’nın bölgede dilediği gibi hareket etmesinin önündeki en büyük engel. Bölgede gerginlik olduğu sürece Batı’nın hareket etmesi çok daha kolay olacaktır.”

PAŞİNYAN NORMALLEŞME İSTİYOR

Geçtiğimiz günlerde Ermenistan Devlet Başkanı Nikol Paşinyan 1915 olayları için “soykırım” ifadesini kullanmamasıyla gündem oldu.

Bozkurt’a göre Ermenistandaki millliyetçi grupların muhtemel tepkisine rağmen Paşinyan’ın bu ifadeyi kullanmaması bölgede uzlaşma ve normalleşme istediği anlamına geliyor.

Profesör Doktor Bozkurt, Paşinyan’ın ifadelerini Türkiye ile ilişkileri normalleştirmek için atılmış bir adım olarak değerlendirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir