Orta Doğu’dan ABD banliyölerine yolculuk. Bir göç hikayesi

5 yaşındaki Layal okula başlarken annesi Raeda’ya veda ediyor. Küçük kardeşi Taym ve babası Nedal’ın da aralarında bulunduğu ailesi Haziran 2015’te ABD’ye geldi. Ülkelerindeki iç karışıklıklardan kaçarak Michigan’a yerleşen ilk Suriyeli aileler arasındaydılar.

29 yaşındaki Nedal ve 2 yaşındaki oğlu Taym evlerinde kahvaltı etmek için bekliyor. Nedal, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı eleştiren barışçıl bir protestoya katıldığı için hapse atılıp işkence gördükten sonra ailesi Suriye’den Ürdün’e gitmek zorunda kalmış. Nedal “İnsanlar her gün ölüyordu, biz de protesto ediyorduk, neden bu kadar kan döküldüğünü soruyorduk. Özgür, demokratik bir Suriye istiyorduk. Özgür seçimler istiyorduk. Suriye’nin eğitimli gençleri olarak protesto etmemiz gerekiyordu. ‘Özgürlük’ kelimesinin anlamını anlamak istiyorduk” diyor.

Layal, yerel marketten döndükten sonra küçük kardeşi ve babası Nedal için kapıyı açıyor. Nedal “Buraya gelmek son derece dönüştürücüydü. Hayatlarımız tamamen değişti. Hayallerimiz yeniden canlandı” diyor.

Peyzajcı, çatı ustası ve ev boyacısı olarak çalışan Abdulsalam ve Nadya evlerinin ön bahçesinde görülüyor. Abdulsalam “Bir gün kendi inşaat şirketimi kurmayı umuyorum. Şu anda faturalarımızı ve kiramızı ödemek için çalışıyorum, ancak başkalarına iş sağlama fırsatına sahip olmak harika olurdu” diye konuştu.

Mohammad’in lisedeki ilk yılı sorunsuz geçiyor. Ürdün’de mülteciyken, o ve diğer Suriyeli öğrenciler Ürdünlü çocuklardan ayrı tutuluyor ve bazen tacize uğruyorlardı. Babaları Adbulsalam “Çocuklar okuldan eve yara bere içinde gelirlerdi” diyor. Babasından sözlerine “Bana vururlar, sınıftan atarlar ve çantamı çöpe atarlardı” diye ekliyor Mohammad.

Ailenin evindeki sehpanın üzerinde bir fincan nescafe duruyor. Michigan’a yerleştikten sonra ailenin karşılaştığı sayısız sürprizden biri de markete gitmek olmuş. Abdulsalam “Buraya geldiğimde sürpriz üstüne sürpriz yaşadım. Yapmam gereken her şey bir başka mutlu sürprize yol açıyordu. Marketten çıkarken kasiyer her zaman beni selamlıyor. Bana iyi günler ya da iyi geceler diliyor! Burada yaşamak gerçekten insana harika bir duygu veriyor. Her şey çok büyük bir saygıyla yapılıyor” diyor.

Halit’in “Ayın Öğrencisi” belgesi, üç kardeşin paylaştığı yatak odasındaki aynada asılı. Abdüsselam ve Nadya en çok Amerikan eğitiminin kalitesi için minnettarlık duyuyor. Abdulsalam, çocuklarının eğitiminin, savaşın yıktığı memleketlerinden kaçmalarına yardım eden ülkeye geri dönmelerinin anahtarı olacağından emin. Çocukların hepsinin ortak hayali bir gün diş hekimi olmak.

Maaz ve üç çocuğundan ikisi, Obaid (solda) ve Mohamad oturma odalarında dinleniyorlar. Aile üç buçuk aydır Michigan’da bulunuyor. Maaz’ın eşi Abir , Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleşmenin en büyük zorluğunun mültecilere ev kiralamak isteyen bir ev sahibi bulmak olduğunu söylüyor. Abir konu “Bir ay boyunca neredeyse her gün ev aradık” diyor ve sözlerini “Sonlara doğru umutsuzluğa kapıldım. Ağlamaya başladım” diye sonlandırıyor.

Bir gün önce satın aldığı arabanın içinde poz veren Maaz “Arabam yokken, arkadaşlarımızın bizi almasına ve gitmemiz gereken her yere götürmesine güveniyorduk. Şimdi nihayet bir arabam var. Belki yarın bir sonraki aile gelecek ve onların da arabası olmayacak ve onlara yardım etmek bizim görevimiz olacak. Bunu karşılıksız bırakmamalıyız” diyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir