MUĞLA – Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Arkeoloji Bölümü öğretim görevlisi Şahin Gümüş’ün, bir öğrenciye cinsel saldırıda bulunduğu suçlamasıyla açılan davada karar çıktı. Mahkeme heyeti, Gümüş’e cezasında ‘iyi hal indirimi’ uygulayarak, 12 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
MSKÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencisi A.B.’nin (genç kadının ismi değiştirilerek kodlanmıştır), 6 Ağustos 2022 tarihinde sınıf arkadaşları ve öğretim görevlisi Şahin Gümüş’le birlikte kazı çalışması için Fethiye Yeşilüzümlü Mahallesi’ne gitti. Kazıya iki gün ara verilince genç kadının arkadaşları evlerine döndü. Kalacak yeri olmadığı için öğrencilere tahsis edilen kazı evinde konaklamak zorunda kalan A.B., kazı evinde Şahin Gümüş’ün cinsel saldırısına maruz kaldı.
Öğrenci, “kendisine kimsenin inanmayacağını” düşünerek şikayetçi olmadı. Ancak 29 Aralık 2022’de sinir krizi geçirip hastaneye kaldırıldıktan sonra karakola giderek Şahin Gümüş’ten şikayetçi oldu. Genç kadının ifadesinin alınmasının ardından dosya savcılığa gönderildi.
Şahin Gümüş, 2 Ocak 2023 Pazartesi günü gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen ve suçlamaları kabul etmeyen Gümüş, Sulh Ceza Hakimliği’nce “basit cinsel saldırı” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bir buçuk ay cezaevinde kalan Gümüş, daha sonra tutukluluk değerlendirmesi ile serbest bırakıldı ve tutuksuz yargılandı.
Fethiye 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan yargılamanın dördüncü duruşmasında karar çıktı. Mahkeme heyeti Gümüş’e “nitelikli cinsel saldırı” suçundan önce 12 yıl hapis cezası, sonra bunu birkaç defa tekrarladığı için cezası 1/4 oranında artırılarak 15 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, Gümüş’e duruşmalardaki ‘iyi hali’ gerekçesiyle cezasına 1/6 oranında indirim uygulayarak, 12 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
AVUKAT ÖZTÜRK: YARGININ GEÇ YAPILAN ŞİKAYETLERİ CİDDİYE ALMAMA ALIŞKANLIĞI VAR
Karara ilişkin açıklama yapan öğrencinin avukatı Alev Öztürk, “Yerel mahkemede çıkan bu karar sanık vekilleri tarafından istinafa taşınacaktır. Bugünden sonraki hukuki süreci kararlılıkla takip edeceğiz” dedi.
Alev Öztürk “Bu dosyada bizim için önemli olan şey genel itibariyle mahkemelerin, erkek yargı sisteminin ve Yargıtay’ın aradığı birtakım kriterler var. Cinsel saldırı olayının akabinde belli bir süre geçtikten sonra yapılan şikayetleri ne yazık ki yargı sisteminin ciddiye almamak gibi bir alışkanlığı var. Geç yapılan şikayetleri sanki yokmuş gibi kabul edip, genelde sanıklar lehine yorumlar yapıp beraat kararları çıkıyor” diyen Öztürk, şunları söyledi:
“Bu konuda birçok kadının yaşadığı bu mağduriyet, sanığın cezasız kalması durumunda daha da artıyor. Bu dava, bizim için bu açıdan önemli. Müvekkilin 4 ay sonra yaptığı bu şikayetin ardından yapılan yargılamada böyle bir karar çıkması, kadına şiddet ile mücadele eden avukatlar için ve erkek şiddetine, cinsel şiddete maruz kalmış olanlar için umut veren bir karar oldu.”
A.B.: HER ZAMAN UMUT VARDIR, ADALET GERÇEKTEN TECELLİ ETTİ
Adaletin tecelli ettiğini söyleyen A.B., “Her zaman umut var. Ben ilk başlarda çok umutsuzdum. İlk başta kimsenin inanmayacağını düşünmüştüm. Ama bu süreçte başından beri gerek avukatım Alev Hanım olsun gerekse ailem yanımdaydı. Artık o korkulu süreci atlattım. O kabuslarım artık sona erdi. O günden sonra rahat bir nefes aldım, nefes aldığımı hissedebildim. Şimdi artık onun kabusları başlasın. Kimse ümitsiz bir duruma düşmesin. İnsanlar arkamdan bir sürü şey söylediler gerek öğrenciler gerekse öğretmenler. Bana bir sürü iftira atıldı. Ama bu süreçte kendi davamdan vazgeçmedim. Alev Hanım da bana inandı. Adaletse gerçekten tecelli etti. Bu karara çok sevindim” dedi.
