Mehmet Büyükekşi olaylı sezonda yaşananlar için kulüpleri suçladı!

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, Sabah Gazetesi’ne gündeme damga vuracak açıklamalarda bulundu. Büyükekşi, olağanüstü sezonda yaşanan birçok olayın sorumluluğunu kulüplere yıktı.

MEHMET BÜYÜKEKŞİ’DEN AÇIKLAMALAR:

“EURO ÖNCESİ GENEL KURUL OLMAZ”

“Şiddetle 18 Temmuz’a karşı çıkan bir grup var ve gerekçeleri de sezon açılışı öncesi yeni yönetimin sıkıntı yaşayacağı. Sıkıntı yaşanır mı?”

“Kurullar diyorlar, MHK diyorlar, her şeyi diyorlar… Ama kurullar seçimle gelmiyor, onlar bağımsız. Federasyon değişse bile istifa etmedikleri sürece 4 yıl görevde kalabilirler. Bu da olayın ne kadar saptırıldığının ispatı. Bizim için en önemli konu ne? Yurt dışında da yaşayanlarla birlikte 100 milyon insanımız var. Milli Takım başarılı olduğunda hep birlikte sevineceğiz. Ülkede en çok neye ihtiyacımız var, birlik ve beraberliğe. Tam şampiyonaya giderken bir genel kurul, bu ekibin motivasyonunu, başarısını bozar. Sorumlular değişecek. Bir takım şeyler uğruna siz ne yapmak istiyorsunuz? Türk Milli Takımı hepimizin. Herkesin aynı anda mutlu olduğu başka bir şey yok. Milli Takım’ın başarısında herkes omuz omuza veriyor. Bizim olmazsa olmazımız Milli Takım’ın başarılı olmasıdır. Ben böyle zorlamalar olduğunda onların niyetinden şüphe duyarım. Biz seçimli genel kurul kararı aldık mı aldık. Sizin niyetiniz üzüm mü yemek, bağcıyı mı dövmek?”

“HER ŞEYİ BİTİRDİK BAHANE ÜRETMESİNLER”

“2022’de göreve ilk geldiğimizde naklen yayın ihalesi yapılmamıştı. Ortada imzalanan bir sözleşme yoktu. Yabancı konusu belli değildi. Harcama limitleri net değildi. Kulüpler transfer yapacak, ihale olmadığı için eline geçecek parayı bilmiyor. Transfer yapacak, kaç yabancı olacak belli değil. 1 milyar 900 milyon Lira’ya anlaşmış ama imzalamamışlar. Biz hızlı bir şekilde devreye girip 2 milyar 200 milyon liraya aynı hafta imzaları attırdık. Dakika 1, gol 1 misali 300 milyon gibi bir artış sağladık. Bunun için de kendi networklarımızı kullandık. 8+3’ü bir yıl devam ettirme kararı aldık kulüplerin sıkıntısı olmasın diye. Harcama limitlerini açıklasak, 13-14 Anadolu kulübü hiç transfer yapamayacaktı. Düzenlemeler yaptık. Bu yıl Trendyol ile reklam anlaşması yaptık. Yaklaşık 700 milyon Lira, o günkü parayla 30 milyon dolardı. Avrupa’daki en büyük üçüncü isim hakkını aldık. Bu isim hakkı, naklen yayın parası ile kıyaslandığında 85 milyon dolar 3/1’ini geçen bir para. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Sponsorluk gelirlerinde yüzde 200-230 arası artışlar sağladık. Bu da yaptığımız çalışmaların ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Mart ayındaki ihalede ise 2 milyar 620 milyon TL’ydi. 182 milyon dolara getirdik. Çıkardığımız rakam bu kadar problemli bir sezonda, rekor sayılabilir. Tamamı yüzde yüz TL olan bir rakamın yüzde 50’sini dolar olarak ve bir sene önce enflasyonun yarısı kadar artık olan rakamı tamamı kadar artışa getirdik. TL kısmı, enflasyon rakamı neyse onun üzerine eklenecek. Döviz artışından etkilenmesi yüzde 50 olacak. Bu niye önemli, kulüpler yabancı oyuncu alıyor. Kur arttıkça oyuncuların maliyetleri de artıyor. 2 yıldır çalışıyoruz, bitti. Süper Lig’e Trendyol dışında ana sponsorluklar kazandırarak gelirlerini artıracağız. Mart ayında naklen yayın ihalesi bitti mi bitti. A Takım listesine yazılacak yabancı sayısını 14’ten 12’ye düşürdük. İlk 11’de sınırsız yerli ya da yabancı kuralını 5 yıla kadar ne zaman açıkladık ocak ayında. Harcama limitinde kural şu; 30 Mayıs’ta tüm kulüpler gelir ve giderlerini bildirecek, biz 10 Haziran’da açıklayacağız zaten. Bunun federasyon değişikliği ile ilgisi yok. Bahane üretmesinler.”

“HAKEMİ BEN Mİ DÖVDÜM?”

Bu sezonla ilgili şöyle bir algı yapılıyor. İlk problem olarak görülen şey, Halil Umut Meler’in yumruklanması. Meler, Türkiye’nin en değerli hakemi. Avrupa Şampiyonası’nda görev yapacak 19 elit hakemden biri oldu. Kulüplerimizin maçlarında istemediği Alper Ulusoy, VAR hakemi olarak EURO 2024’te görev yapacak. Süper Lig’de büyük hatası olmamasına rağmen yumruklandı, bu TFF’ye mal edildi. Hakemi ben dövmedim. Kulüp başkanının yaptığı bir hareket TFF’ye mal edilemez. Arkasından bir takım (İstanbulspor) hakemi bahane ederek sahadan çekildi. Marka değerine zarar veriliyor ama suçlu TFF ilan ediliyor.”

“TRABZON’DAN SONRA YABANCI HAKEM İSTEDİLER”

“Riyad olayı yaşandı, bazı kesimler bize fatura çıkarmaya kalktı. Biz iki kulübümüzün 4.5 milyon dolar kazanması için çalıştık. Her ikisine 1.6 milyon dolar avans verdik. Ve Trabzon-F. Bahçe maçı. Türkiye’nin en iyi hakemi Halil Umut Meler sahadaydı. Karşılaşma sonrası yaşanan olaylarla yine suçlu federasyon ilan edildi. Süper Kupa, Şanlurfa’da oynanacak diye 2 ay önceden açıkladık, itiraz yoktu ama Trabzon maçından sonra ‘Tarih değişsin, yabancı hakem gelsin’ dendi.”

Çıkarlar dünyasında hiçbir çıkarımız olmadan, vazifemiz olduğu için çalışıyoruz.

“ALİ KOÇ, RİYAD’DA ‘YABANCI HAKEM YOKSA U19’ DEDİ”

Bunun öncesi de şu; Riyad maçı öncesi Riva’daki Kulüpler Birliği toplantısında Ali Koç, Bakan Bey’in (Osman Aşkın Bak) yanında ‘Riyad’daki maçta yabancı hakem olmazsa U19’la çıkacağız’ dedi. Biz de ‘Bunu düşünelim’ dedik. Ancak Halil Umut Meler’in yumruklanması sonrası o atmosferde Türk hakemliğine zarar vereceği için kabul etmedik. F.Bahçe, U19 takımını Riyad’a getirdi.

‘Olympiakos’un, PSG’nin maçları ertelendi’ diye bir haber ortaya atıldı. Halbuki böyle bir şey yoktu. Biz ‘Süper Kupa’yı oynayın, 14 Nisan’daki maçınızı (Fatih Karagümrük) erteleyelim’ dedik. Bunu kabul etmediler. Hepsini üst üste koyarsanız hiçbirinde TFF’nin dahili yoktur, olamaz da. Bahanelerle algı yapılıyor. Kulüpler Birliği’nde küçük bir azınlık, çoğunluğa tahakküm ediyor.

“SADECE 8 KULÜP İMZA VERDİ”

“Kendi yalanlarına inanların manipülasyonları ile hakikaten vazgeçecek değiliz. Emin olana yemin, dürüst olana şahit gerekmez. Çıkarlar dünyasında hiçbir çıkarımız olmadan, vazifemiz olduğu için çalışıyoruz. Göreve geldiğimiz ilk günden beri hep reform yapmaya çalışıyoruz. Yaptığımız işlerin çoğu doğru ve neticelerini alıyoruz. Yarı otomatik ofsayt sistemi sadece İtalya ve bizde uygulanıyor. VAR kayıtlarını açıkladık. Avrupa’da bunu sadece İspanya yapıyordu. Bir şey yapmasaydım eleştirilmezdim. İyi niyetli değiller. Nisanın 1’inden bu yana imza topluyorlar. Süper Lig’den sadece 8 kulübün delegelerinin imzası geldi. 1. Lig hiç imza vermedi. 2. Lig’den 7 kulüp, bir tane de şahıs, geçen hafta 55 imza geldi. 130 kulüp, 325 delege var. Bize gelen imza 62 adet.”

“YABANCILARA TESLİM DOĞRU MU?”

“Ülke olarak her şeyde yerli ve milliyi savunurken, futbolda her şeyi yabancılara teslim etmemiz doğru mu?”

Haklısınız ama bizim bir adım atmamız gerekiyordu. ‘Havuzda istediğimiz kalitede yeteri kadar yerli oyuncu yok’ deniyor. Almanya, Hollanda, Belçika’dan Türk oyunculara yöneliyorlar. O yüzden akademi olayına girdik. Her Süper Lig takımından 10’u altyapı biri de direktör hocayı bir yıl eğittik. Önümüzdeki sene yabancı sayısı 14’ten 12’ye düşecek. Önce altyapıyı hazırlamak lazım. Bunun altyapısı, binası, doktoru, ruhsal ve fiziksel gelişimi var.

İlkokul ve ortaokul düzeyinde 500 bin çocuğa ulaştık. UEFA ve FIFA yıllardır uğraşıyor, 230 bin çocuğa erişmişler. Biz 6 ayda 500 bin çocuğa ulaştığımızı FIFA Başkanı Infantino’ya anlattık, ‘Lansmanına beni de çağırın’ dedi. Bizim yaptığımız işler tribüne yönelik değil. 3-5 yıl sonra faydası görülecek işler yapıyoruz. Altyapıyı sağlam yapacaksınız ki bina sağlam olsun.

“LİG TESCİL EDİLECEK Mİ?”

FIFA, UEFA ve üye ülke federasyonlarla üst düzey ilişkilerimiz var. Karşılıklı ziyaretlerle Türk Futbolu’nun gelişimine yönelik çalışmalar artarak sürmektedir. Bugünlerde Riva’da ve Antalya’da alt yaş kategorilerinde UEFA’nın uluslararası turnuvalarına ev sahipliği yapıyoruz. 2024 ve ev sahibi olacağımız 2032 Avrupa Futbol Şampiyonaları hazırlık sürecinde FIFA’nın müdahalesi, ligin tescil edilmemesi gibi manipülatif ve yalan beyanlara itibar edilmemeli.

Türk futbolu üzerinden Türkiye’nin uluslararası arenada itibarsızlaştırılmaya yönelik manipülatif, spekülatif algı operasyonları yapılmaya çalışıldığının farkındayız. Ulusal güvenliğimizi ve huzurumuzu bozmak isteyenler amacına asla ulaşamayacaklar.

“YÜZ YÜZEYKEN SORUN YOK BASIN ÖNÜNDE ATIŞ SERBEST”

“Avrupa Şampiyonası’nda da başkan olarak tribünde olmak istiyorum demiyor musunuz?”

Diyoruz ama… Tribünde olmaktan öte Montella’yı bu takımın başına ben getirmişim. Sorumluluklarımız var. Her şey kağıt üzerinde olmuyor. İlişkiler önemli. Muhatap biziz. Başarıda da başarısızlıkta da sorumlu biziz. Moralin, motivasyonun bu kadar önemli olduğu bir şampiyona öncesi süreklilik önemli. Hocamızı futbolcular da çok seviyor. İnşallah başarılı olacağız. Hocamız çok çalışkan.

NAPOLI – MONTELLA

“Napoli iddiaları var Montella için düşünceniz ne?”

Evet var öyle şeyler (gülüyor). Hocamız diyor ki, ‘Macaristan 5 yıldır bir hocayla (İtalyan Marco Rossi) çalışıyor. Biz 5-6 aydır buradayız şimdiden onlarla aynı seviyeye geldik.’ Bu insanlarla ne konuşuyorsunuz dediniz ya karşı karşıya hiç sorun yok. Basının karşısına ya da sosyal medyaya gelince atış serbest oluyor.

EMRE BELÖZOĞLU’NA YANIT

“Emre Belözoğlu, “Türk futbolunun selası okundu” dedi. Nasıl yorumlarsınız?”

Bir söz var ‘Herkes kendi evinin önünü süpürürse sokaklar tertemiz olur’ diye. Buradan bizim işe gelirsek, herkes kendi işini yaparsa ve doğru yaparsa Türk futbolu da tertemiz olur. Futbolcu, teknik direktör, yönetim ve federasyon herkes kendi işini mükemmel yaparsa sela okunuyor mu okunmuyor mu ortaya çıkar. İnsanların önce bir kendine bakması gerekir.

“BEN DE GÜNAH KEÇİSİ OLMAK İSTEMİYORUM”

“MHK’de Alman modeli uygulamak istiyoruz. Bir şirket kuruluyor ve yönetiminin yüzde 51’ini TFF, yüzde 49’unu Kulüpler Birliği atıyor. Eğer sistem değişmezse aynı şeyler devam eder. Herkes sadece bağırıyor. Ben de günah keçisi olmak istemiyorum.”

“MHK’DE ALMAN MODELİ”

“Yeni Merkez Hakem Kurulu için Alman modeli ne zaman devreye girecek? Çalışma bitmiş.”

Evet çalışmayı tamamladık. Almanya iki yıldır uyguluyor, UEFA’dan izin almışlar. Bir şirket kuruluyor, şirketin %51’i Futbol Federasyonu’nda, %49’u Kulüpler Birliği’nde oluyor. 51 olması da UEFA’nın talebi. Buraya bir yönetim kurulu atanıyor. 5 kişiyse 3’ü federasyondan, 2’si Kulüpler Birliği’nden. Bunlar ne yönetim kurulu olacak ne de başkan olacak. Profesyonel olarak çalışacaklar. O yöneticiler MHK’yi atayacaklar. Biz izin verip statüyü değiştireceğiz.

“YABANCI GÖZLEMCİ İLE SAHADAKİNİN NOTLARI UYUMLU”

Kararı MHK ile birlikte verdik. Zaten sezon başından bu yana en büyük şikâyet VAR hakemlerindendi. İki hafta oldu başlayalı. Kararı 7 hafta için almıştık. Bazı eleştirmenlere bakıyorum “Bunlar FIFA hakemi değil” falan diyorlar. Kimse en iyi hakemini size vermez. Ama biz büyük bir mücadele örneği göstererek en iyi hakemleri seçmeye çalıştık. Kamuoyuna çok yansımadı ama kulüplerin de şöyle bir şikâyeti vardı, ‘Hakemler emekli oluyor onları gözlemci yapıyorsunuz, onlar da sahadaki hakemler arkadaşları, akrabaları olduğu için değerlendirirken pozitif yaklaşıyorlar.’ Milli aradan sonra yaptığımız yeniliklerden biri de gözlemci sayısını ikiye çıkardık. Biri saha diğeri televizyon gözlemcisiydi. TV gözlemcisini yabancı gözlemci yaptık. 10 maçın tamamının TV gözlemcisi yabancı ve hepsi de çok iyi isimler. Yüzde 80-90 puanlar birbiriyle destekli. Gözlemciler maçı canlı seyretmiyorlar. Maç bitince link gönderiyoruz. Amaç ne? Tekrar tekrar oynatıp, detaylı inceliyorlar.

“PARA DÜŞÜK KULÜPLER HAKLI”

“Spor Toto gelirlerinin düşüklüğünden şikayet ediliyor, gündeminizde bunu düzeltmek var mı?”

O konuda kulüpler haklılar. 7 yıldan beri özellikle Süper Lig kulüpleri 4.5 milyon lira civarında bir rakam alıyorlar. Doğru bir şey değil. Ben inceledim bu 7 yılda asgari ücret yaklaşık 10 kat artmış, enflasyon 10 kat artmış. Bu rakamın da günün bedellerine getirilmesi gerek. Sayın Bakan ile konuştuk. Önümüzdeki yıl için düzenleme yapılacağını söyledi.

KAYNAK: SABAH

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir