Kredi kartı borcu olanlar, genel nüfusun büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor. Çünkü artık kredi kartları hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Eğer borcunuz yoksa, problem de yok. Fakat borcunuz varsa o zaman durum biraz vahim.
Malum yeni ekonomi programında temel dayanak halkın alım gücünü düşürerek, tüketimi azaltmaya yönelik.
Bu bağlamda önce faizler yükseldi ve kredilerin önü kesildi. Şu anda hem çekebileceğiniz vade, hem de tutar hayli düşük.
Bunun yanında bir de astronomik faizler var tabi. Çektiğiniz 100.000 TL için bile yıllık ödemeniz 180.000 TL’yi bulabiliyor. Bu gerçekten saçma diyebiliriz.
Tabi ki işin bir de kredi kartı ayağı var. Son dönemde kredi kartlarına ilişkin düzenlemeler arttı.
Öncelikli olarak kredi kartına faiz uygulaması sona erdi. Yani artık bir şey satın aldıktan sonra vade farksız bir şekilde sonradan taksitlendirme yapamıyorsunuz.
Fakat en kötüsü asgari ödeme yüzdesinin arttırılması oldu. Normal şartlarda 100.000 TL’lik bir kredi kartının asgari ödemesi 20.000 TL seviyelerindeydi. Şimdi ise bu seviye 40.000 TL dolaylarında, önümüzdeki süreçte ise 60.000 TL olması planlanıyor.
Bu kabaca borcunuzun yüzde 60’ını ödemek zorundasınız anlamını taşıyor.
Uzmanlar, önümüzdeki süreçte asgari ödeme yüzdesi arttırılacağı için insanların borçlarını ödemekte zorlanacaklarını hatta pek çok kişinin bu yüzden mahkemelik olacağını belirtiyorlar.
Genel öneri ise kredi kartı borçlarının asgari ödeme tutarı yüzde 40 seviyelerindeyken ödenmesi. Yine de tercih kullanıcıların.
