Karbon fiyatı uygulamasıyla Türkiye’de kömür santralları 45 milyar dolar zarar edecek: ‘Kömür’ emekli olsun

Rapor, yakın zamanda uygulamaya konması planlanan karbon fiyatlaması sonucunda santralların halihazırda düşmekte olan kârlılıklarını sürdüremeyeceklerini ortaya koyuyor. “Elektrik sektöründe kömürden vazgeçilmesinin önündeki en büyük engel finansman” denen raporda, yeni kömür santrallarının açılmaması ve var olanların aşamalı olarak devre dışı bırakılması gerektiğine dikkat çekilerek şu tespitlere yer verildi:

YÜZDE 73’Ü AŞACAK

  • Karbon fiyatının uygulanmaya başlamasıyla beraber, 2026 yılından itibaren santrallar zarar etmeye başlıyor. 2035 yılına kadar Türkiye’deki 30 kömür santralından ikisi dışında hiçbir kömürlü termik santralın kârlılığını sürdüremeyeceği sonucuna ulaşılıyor.
  • Çalışma, 2026 yılından itibaren Türkiye’de uygulanacak karbon fiyatını, 2035’e kadar Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi’ndeki (AB ETS) mevcut karbon fiyatının sadece üçte biri olarak devreye alıyor. 2035 sonrası için ise bu fiyat AB ETS’sinin ancak yarısına kadar yükseliyor. Bu kadar düşük seviyede varsayılan karbon fiyatı bile santralların zarar etmesine neden oluyor.
  • Kömürden çıkış senaryosunda, 2021-2035 yılları arasındaki dönemde, elektrik üretiminde yerli kaynakların payı yüzde 51.3’ten yüzde 73.6’ya yükseliyor.
  • Santralların bu koşullar altında çalışması durumunda, zararın boyutu 40 yıllık senaryoda 13.5 milyar dolar, lisans sonuna kadar çalışmaları durumunda ise 44.5 milyar dolara ulaşıyor. İşletmecilerin zarar eden bir operasyonu sürdürmeleri beklenmediğinden söz konusu santralların atıl varlıklar haline geleceği öngörülüyor.

PLANLAMA GEREKLİ

  • Santralların lisans sürelerinin sonuna kadar işletmede kalacakları süre boyunca ortalama yıllık sağlık maliyetinin 10 milyar dolar seviyesinde olduğu görülüyor.
  • Türkiye, yeni kömürlü termik santral planlaması yapmak yerine enerjide arz güvenliğini korumalı. Bir an önce net sıfır hedefiyle taahhüt etmiş olduğu geçişin planlamasını yapmalı.

SEFiA Direktörü Bengisu Özenç şuna dikkat çekti: “Türkiye’nin 2053 yılında ‘net-sıfır’ hedefi iklim hedefleri için olduğu kadar, rekabetçiliğini sürdürülebilmesi açısından da önemli. Bu hedefin yakalanabilmesi için atılacak ilk adım elektrik arzında kömürden çıkışa yönelik resmi bir pozisyon açıkça belirlenmeli ve bu hedefe yönelik planlama yapılmalı.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir