İmparatorluklar çöker

Yakın bir gelecekte ABD ikiye bölünmüştür, eyaletler bağımsızlıklarını ilan etmiş diktatör, faşist başkan, bayrak, ulus, Tanrı’ya verdiğimiz sözü yerine getireceğiz diyerek sivillere karşı savaş açmıştır. İki yıldızlı Amerikan bayrağını taşıyan Teksas ve Kaliforniya eyaletleri Batı Güçleri ordusu olarak başkente doğru ilerlemektedir. Amaçları ülkede barışı sağlamaktır. Savaş fotoğrafçısı Lee Smith ve ekibi New York’tan başkente gidip fildişi kulesinde oturan başkanla görüşmek için yola çıkarlar.

Alex Garland’ın yönettiği politik-savaş dramı, yol filminde Amerikalıların birbirlerini katletmesini izleriz. Benzin istasyonları yağmacıların işkence merkezi, eğlence parkı tetikçinin oyun alanı olmuştur. Bazı bölgeler de savaş yokmuş gibi normal yaşamlarını sürdürürler, kutuplaşma doruktadır. Ülkenin kendi kendini yok etmesine, toplumun ayrışmasına odaklanan yönetmen, politik karikatürist-gazeteci babasından ötürü gazetecilerin, basının yaşadığı fiziksel ve tinsel zorlukları irdeler. 6 Ocak 2021’de “Joe Biden’ın zaferini protesto etmek için Amerikan Kongre Binası’na Trump yanlısı aşırı sağcıların girmesi Amerikan demokrasisine darbedir” haberinden yola çıkan Garland, filminin görsel dilini TV haberlerinden, gerçek eylemlerden, protestolardan, aktüel görüntülerden kurmuş. Amerika ve iblislerini anlatan yüksek bütçeli yapım (50 milyon dolar) aynı zamanda bir uyarı çığlığı. Hızlı çekim yapmak, kamerayı hızlı hareket ettirmek için DJI Ronin 4D kamerası kullanan görüntü yönetmeni Rob Hardy düşsel-lirik kalitede görüntülerin derinlik kattığını belirtiyor. Küçük, netlik ayarını kendi yapan kamera olup biteni insan bakışıyla kaydeder, izleyici adeta savaşın, aksiyonun ortasına dalıverir. Garland savaş karşıtı bir savaş filmi yaparak kutuplaşmayı, ayrımcılığı, yabancı düşmanlığını, yalnızcılık politikasını, şiddetin, vahşetin normalleşmesini eleştiriyor. “Siz ne tür Amerikalısınız” sekansı, orman yangını sırasında güzelliğin içindeki dehşet sahneleri etkileyici. Ses-mekân tasarımları, müzik çok başarılı. Alex Garland’ın (ExMachina, Yok Oluş, Adamlar) senaryosunu yazıp yönettiği, Kirsten Dunst, Wagner Moura, Stephen Murray Henderson, Cailee Spaeny, Jesse Plemons’ın oynadığı “Sivil Savaş” bugün gösterime girdi.

DÜŞLER VE GERÇEKLER

1980’lerin New York’unda sadece hayvanlar yaşamaktadır, yalnız yaşayan hayvanlar robot edinip onlarla yalnızlıklarını paylaşırlar. New York’lu sıradan bekar, yalnız Dog işten dönünce her akşam tek başına peynirli makarnasını yer, televizyon izlerken kanepede uyuya kalır. Amica 2000 adlı robotu satın alınca Dog’un hayatı renklenir, ayrılmaz bir ikili olurlar. Bir gün sahile gittiklerinde sevgili robotu hareket edemez. Dog onu kurtarmak için elinden geleni yapar, başaramaz. Haftalar, aylar geçer, Dog yaz mevsimini bekler. Düşlerinde anılarını, birbirlerini görürler. Dog’la Robot kavuşacaklar mıdır? Sara Varon’un grafik romanını sinemaya uyarlayan Pablo Berger’in animasyonu Pixar Stüdyoları’nın altın çağındaki çalışmalar gibidir. Şiirsel, komik, melankolik, duygusal film metropollerde giderek yalnızlaşan hayvanların dünyasını, dostluğun kırılganlığını, verilen ödünleri diyalog kullanmadan yetkinlikle anlatır, Oz Büyücüsü, Big Lebowski, Frankenstein’a gönderme yapar. Büyülü Oz Ülkesi’ne girdikten sonra başlayan arkadaşlık yolculuğunda papatyaların tap dansları, kardan adamla bovling oyunu, anne-yavru kuşlar bölümleri olağanüstü. Düşle gerçeğin karıştığı içimizi ısıtan Robot Düşleri vizyonda.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir