Ferzan Özpetek: Netflix Türkiye filmimi içki var diye almadı

“Hamam”, “Cahil Periler”, “Şans Tanrıçası”, “İstanbul Kırmızısı” ve “Karşı Pencere” gibi filmleriyle tanınan yönetmen Ferzan Özpetek’in “Bir İstanbul Üçlemesi” filmi, 43. İstanbul Film Festivali kapsamında dün izleyicilerle buluştu. Film, Meze, Müzik ve Muhabbet başlıklı üç bağımsız kısa filmden oluşuyor.

Ahsen Eroğlu, Serra Yılmaz, Ayta Sözeri, Aslı İnandık, Burak Yamantürk, Yiğit Kirazcı ve Kubilay Aka gibi isimlerin rol aldığı “İstanbul Üçlemesi: Meze-Müzik-Muhabbet”, hayatı paylaşan, neşelenen ya da hüzünlenen güzel insanların bir araya geldiği rakı sofralarının zengin ve köklü geleneğini İstanbul’un eşsiz güzelliğiyle işliyor.

Özpetek, gösterimin ardından filmlerini anlattı.

‘KENDİ HAYATIMDAN OLDUĞU İÇİN ‘MUHABBET’İ SEVİYORUM’

Özpetek, şu ifadeleri kullandı:

“Herkesin seçimi değişik oluyor filmler arasından. Ben kendi hayatımdan olduğu için ‘Muhabbet’i seviyorum. Montajını yaptıktan sonra evde ağlamak istediğim zaman onu seyrediyordum kendi kendime. Benim hayatımla ilgili bir şey o. Birçok gerçek var içinde. Bu projede ilk başta adam koşuyordu Roma’da, sonra İstanbul’da koşuyordu. Arkadaş grubuyla oturup içki içiyorlardı. Yükseklikte duygularınız biraz fazla artıyor. Çekimler için gelirken, uçak inerken İstanbul’a annem, babam, Yusuf, ağabeyim, kaybettiklerim geldi aklıma. Ağlamaya başladım. İnince de hemen ‘Filmde değişiklikler yapalım’ dedim.

Son 5-6 yıldır İtalya’da ne yapsam, opera yapıyorum, kitap çıkıyor, tiyatro yapıyorum, film oluyor, acayip iyi gidiyor. Yukarıdan birileri benim arkamda diyorum. İtalyan sinemasında gülümseyerek ‘Bu Kral Midas’ diyorlar, ‘Dokunduğu altın oluyor, Türkiye’den kalktı geldi başımıza’ diyorlar. Sezen’in bana hep söylediği bir şey vardır; ‘Senin sofraların meşhur, bir rakı sofrası, mezeleri anlatacağın bir şey olsun.’ Daha sonra bir teklif geldi, benim de aklıma yattı.”

”HAMAM, İTALYA’DA TEKRAR VİZYONA GİRECEK’

‘Müzik’ filminin nasıl ortaya çıktığını anlatan Özpetek, “Filmde yer alan kırmızı balık, iki filmimde daha olan bir balık. Uğurlu balığım. Venedik’te bir zamanlar bana bir arkadaşım hediye etmişti. Bana gülümseyen bir balıktı. Ben tesadüflerin, küçücük karşılaşmaların hayatımızı değiştirdiğine inanıyorum. Tamamen tesadüf çıktı bu film de. Hayat çok güzel tesadüflerle gidiyor. Hayatta tabii ki başarılı olmanız lazım ama şans da lazım. Mesela ilk filmim olan ‘Hamam’, restore edilmiş şekilde 26 yıl sonra İtalya’da eylül ayında tekrar vizyona giriyor. Mesela ‘Hamam’ı Venedik Film Festivali’ne almadılar, Berlin Film Festivali’ne almadılar, Cannes’dan bir adam geldi, 65 film arasından onu seçti, hayatım değişti. Bütün dünyaya satıldı film” diye konuştu.

Özpetek sözlerine şöyle devam etti:

“Çok kötü günler geçiriyordum çünkü yönetmen yardımcılığı yapamıyordum, yönetmenlik yapamıyorum, film çıkmıyor. Antalya Film Festivali’ne katılmıştım, film büyük sükse yaptı. Jüri başkanlığını Memduh Ün yapıyordu. Herkes ‘Mehduh Ün çok maçodur’ diyordu, yani filmde iki adam öpüşüyor, hiçbir şey alamam diye. Ün daha sonra filmi seyretmiş, bir sessizlik olmuş ve ‘Bu çok büyük bir yönetmen, En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödülünü buna vereceğiz’ demiş.”

‘NETFLIX TÜRKİYE FİLMİ ALMADI’

Filmi Netflix Türkiye’nin almadığını belirten Özpetek, “Filmi İtalya’nın Netflix’i aldı ama Türkiye’ninki almadı çünkü içki var. Biliyorsunuz silah olabilir ama alkol olamaz. Başka bir yere gidecek Türkiye’de. Başka ülkelerin Netflix’leri alıyor ama Türkiye’nin Netflix’i almıyor. Ne yapalım, kaderimiz. Kader utansın” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir