Düşük kur, potansiyel zararı 1 haftada 33 milyar TL geriletti

Ekonomim’den Mehmet Kaya’nın haberine göre, Nisan ayında kurdaki görece düşük seviye değerleme hesabındaki açığın da gerilemesine yol açtı. 31 Aralık 2023’te 817 milyar lira, 5 Nisan’da 841.1 milyar lira olan değerleme hesabındaki açık 12 Nisan itibariyle 807.7 milyar liraya düştü.

Merkez Bankası 30 Nisan’da yapacağı Genel Kurulda tarihi zararlardan birini açıklayacak. 818 milyar TL’lik zarar kadar, kur etkisi nedeniyle değerleme hesabında izlenen 817 milyar TL’lik bir açık da bilançoya yansımıştı. Merkez Bankası’nın kur konusunda elini-kolunu bağlayan unsurlardan olan ve döviz kurundaki artışlardan etkilenen bu kalemde çok yüksek miktarlı değişimler dikkati çekiyor.

Kurlardaki artışlar bu kalemdeki açığı büyütürken, kontrollü bir seviye de bu Merkez Bankası’nını açığını düşürüyor. 31 Aralık itibariyle 2023’te oluşan zararın yanında değerleme hesabında 817.8 milyar TL’lik bir açık oluşmuştu. Bankanın 5 Nisan günkü bilançosunda ise kurdaki artışlara paralel olarak buradaki açık 841.1 milyar TL’ye yükseldi. Bu hesabın görülebildiği haftalık vaziyette ise 12 Nisan itibariyle açık 807.7 milyar TL olarak yer aldı. Bankanın olası zararları açısından izlenen bu hesapta, kur değişimleri çok kısa sürelerde on milyarlar seviyesinde oynama gösteriyor. Kurun düşük seyrettiği nisan ayındaki sadece bir haftada 33 milyar TL’lik bir azalış gözlenmiş oldu.

Merkez Bankası’nın geçmiş yıllarda karında ana etkenlerden biri olan değerleme hesabı son dönemde oluşturduğu risk nedeniyle yakından izleniyor. Bankanın aktifindeki değerleme hesabı, o tarih itibariyle işlemlerden dolayı üstlendiği risk tutarını, zararını gösteriyor. Bu işlemler kar ya da zararda değil değerleme hesabında görünüyor.

ZARAR KADAR AÇIK OLUŞTU

Merkez Bankası’nın 2023 sonunda 818 milyar TL’lik zararı yanında, 817.8 milyar TL’lik değerleme hesabındaki açığı da dikkat çekmişti. Resmi Gazetede 31 Aralık 2023 bilançosu yanında 5 Nisan tarihli bilanço da yayımlanmıştı. İki bilanço arasında değerleme hesabındaki negatif durumun büyümesi de dikkat çekmişti. Buna göre, 2023 sonunda 817.8 milyar olan değerleme hesabındaki işlem zararı, 5 Nisan tarihli bilançoda 841 milyar 429 milyon TL’ye yükseldi.

Değerleme hesabı, Merkez Bankası tarafından yayımlanan haftalık vaziyet bilançolarında da gizlenebiliyor. Hafta verilerinin yer aldığı bu bilançoya göre, yılbaşından itibaren kurda görülen oynaklıklar nedeniyle bankanın değerleme hesabında on milyarlarca TL oynama görüldü. Örneğin, yıl sonunda 817.8 milyar TL açıkta olan değerleme hesabı, 22 Mart’ta 879.8 milyar TL’ye kadar yükseldi. Yayımlanan son verilerde ise 12 Nisan itibariyle bankanın değerleme hesabı 807.7 milyar TL’ye kadar geriledi. Son birkaç haftadır döviz kurundaki istikrarlı seyrin bu düşüşte etkisi olduğu kaydediliyor. Değerleme hesabındaki olağanüstü yükselişin ise 2024 yılında da banka için zarar üretmeye devam edeceği vurgulanıyor. Merkez Bankası özellikle kur işlemlerinden kaynaklı olarak kar elde ediyordu.

SWAP HARİÇ NET REZERVLERDE 1.7 MİLYAR DOLAR ARTIŞ

QNB Finansbank ekonomistlerinin yaptığı hesaplamaya göre TCMB’nin analitik bilançosuna göre dış varlıklar 19 Nisan haftasında 2.3 milyar dolar azaldı. Ekonomistler brüt döviz rezervinin de benzer değişimle 126.1 milyar dolar olduğunu tahmin etti. Bu hafta içerisinde bankaların TCMB’de zorunlu karşılık ve teminat depo çerçevesinde tuttukları döviz miktarının 3.8 milyar dolar artmasının brüt rezervi olumlu etkilediğini kaydeden ekonomistler bunu hariç tutan net rezervin ise 6.2 milyar dolar azalışla 14.8 milyar dolar olduğunu hesapladı. QNB Finansbank ekonomistleri swap hariç net rezervin de önceki haftaya göre 1.7 milyar dolar artışla -53 milyar dolar olduğunu dile getirirken net rezerv içinde değerlendirilen yurtiçi bankalarla yapılan swap hacminin 19 Nisan haftasında 7.8 milyar dolar azalmasının net rezervi olumsuz etkilediğini vurguladı. Ekonomistlere göre altın fiyatlarının yükselmesi de net rezervde 0.4 milyar dolarlık artışa yol açtı. Kamunun döviz mevduatı ise incelenen hafta içerisinde 0.1 milyar dolar yükseldi. Sonuç itibariyle, ekonomistlerin hesaplamasına göre bu işlemler net rezervin geçen hafta 7.3 milyar dolar gerilemesine yol açtı. Bu da, bunun dışında kalan işlemlerle (ihracat döviz alımları, reeskont kredi ödemeleri, kamu kurumlarına ve piyasaya döviz satışları, yurtdışı bankalarla depo/swap işlemleri vs.) nette 1.1 milyar dolar döviz girişi olduğu anlamına geldi.

YERLİ VE YABANCI EKONOMİSTLER ‘FAİZ SABİT KALACAK’ DİYOR

Merkez Bankası (TCMB) bugün Para Politikası Kurulu nisan kararını açıklayacak. Yapılan anketlere göre yerli ve yabancı ekonomistler PPK toplantısında politika faizinin sabit bırakılacağını tahmin ederken, yabancı ekonomistler bankanın politikaları ve cari işlemlerde öngörülen iyileşmeyle liranın ileriki aylarda cazibesinin artabileceğini söyledi. Natixis Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika Ekonomisti Inna Mufteeva, “Mevcut TCMB Başkanı’nın güvenilirliğini ve bağımsızlığını pekiştiren mart ayındaki beklenmedik faiz artırımının ardından bu faiz artışının liraya olumlu etkisini göz önünde bulundurursak TCMB bu kararın bundan sonra Türk ekonomisine nasıl yansıdığını görmek isteyebilir” dedi. Liranın bir süre istikrara kavuştuğunu, en azından değer kaybı hızının yavaşladığını belirten Mufteeva, dolayısıyla dövizdeki pozitif trendin ileriki aylarda yurt içi fiyatlardan kaynaklanan baskıların bir kısmını hafifl etmesinin beklendiğini ifade etti. Mufteeva, nisan ayına ilişkin enfl asyon verileri 3 Mayıs’ta açıklanacağı için fiyat dinamiklerindeki bu iyi eğilimin teyit edilmesini beklemenin mantıklı olabileceğini aktardı. Öte yandan, iletişim ve ileriye yönelik sözle yönlendirmenin açıkça şahin olabileceğini dile getiren Mufteeva, bu faktörler göz önüne alındığında mevcut durumun devam edeceği ve faizlerin sabit bırakılacağı öngörüsünde bulundu. Societe Generale Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika Stratejisti Marek Drimal, TCMB’nin politika faizini yüzde 50’de sabit bırakacağını tahmin etti. TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın, Washington’da yaptığı açıklamadaki “En büyük önceliğimiz enfl asyonla mücadele ve piyasa koşullarına bağlı olarak mümkün olduğu kadar rezerv biriktirmek” ifadelerini anımsatan Drimal, yılın ikinci çeyreğinde liranın cazibesinin artabileceğini kaydetti. Turizm sezonunun hız kazanmasının ardından cari işlemler hesabındaki mevsimsel iyileşme ve TCMB’nin parasal sıkılaştırmasının etkisiyle de liranın desteklenebileceğini vurgulayan Drimal, “Liranın, ikinci ve üçüncü çeyrekte güçlenmesini bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir