Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da “Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı”nda önemli açıklamalarda bulundu.
“Filistin davasının küresel ölçekte sesi ve nefesi olduk.
Kandan ve gözyaşından beslenen haçlı zihniyetinin tekrar hortlatılmak istendiğini gördük.
Mescid-i Aksa bizim sadece ilk kıblemiz değildir Peygamberlerin bize emanetidir.
Hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgimizi sökemez.
İnsanlık ve barış adına yürüttüğümüz bu mücadeleye destek veren Kudüs Platformuna teşekkür ediyorum.
Buradan Filistinli kahramanlara bir kez daha selamlarımı gönderiyorum.
İşgalci zalimler karşısında dik duran Filistinli kardeşlerimi saygı ve sevgiyle selamlıyorum
7 Ekimden bu yana yaşananları anlatmaya kelimeler yetersiz kalıyor. Günümüzün hitleri ve nazileri Gazze’deki çocukları öldüren katillerdir
İlk kıblemiz Mescid-i Aksan’ın mahremiyetini, tarihi statüsüne yönelik tacizler giderek artıyor. İşgalci İsrail tarafından Kudüs’ün kadim kimliği adım adım yok ediliyor.
Haçlı zihniyeti hortlatılmak isteniyor.
Kudüs-ü Şerif’in her köşesinde bu kutlu beldeye 400 yıl boyunca hizmet etmiş kahraman ecdadımın izi, eseri ve mührü vardır. Kimse bu izleri silemez.
Netanyahu kendinden önceki caniler gibi adını Gazze Kasabı olarak tarihe yazdırmıştır. Alnına yapışan kara leke ne yaparsa yapsın çıkmayacaktır. “
“İsrail yönetimi bizi susturabileceğini zannediyor. Buradan onlara şu hakikati söylemek istiyorum. Ne yaparsanız yapın Tayyip Erdoğan’ın kalbine de gönlüne de zincir vuramazsınız.Ey Netanyahu duam şu; ‘Ya Rabb, Kahhar ismi şerifinle tecelli ederek başta Netanyahu olmak üzere bu siyonistleri kahru perişan eyle.
Birileri yolundan dönse de biz dönmeyeceğiz. Biz bu kutlu yola kefenimizi giyerek ömrümüzü adadık.
Sırf İsrail ve Batılı destekçileri öyle istedi diye Hamas’a terör örgütü iftirası atanlardan olamayız.
Türkiye 2 bin yılı aşan tarihinin hiçbir döneminde asla soykırım yapmamış savaşta dahi olsa masumlara dokunmamış bir ülkedir. Bu zaman kadar başı dara düşen herkese kapımızı açtık.
Kim dara düştüyse biz imdadına koştuk.
Milli gelire oranla en fazla insani yardım yapan ülkelerden biriyiz.
Sivil toplum, basın ve siyaset fark etmeksizin ülkemizdeki tüm aktörleri Filistin konusunda daha özenli bir dil kullanmaya davet ediyorum.
Kürecik’teki radar merkezinin, ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle ilişkisi ve bağı yoktur, olamaz da.
Siyasi çıkar için bize iftira attılar. Yalan söylemeyin, kurtulamazsınız. Bunun hesabını da ebedi alemde vereceksiniz. Yalan üzerinden siyaset yapılmasın. Hukukun da siyasetin de temel kuralı bellidir, müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Varsa elinizde bir belgeniz çıkarsınız.
Gündeme gelmek uğruna Türkiye’nin Filistin davasında duruşuna gölge düşürmeye hakkı yoktur.”
