Ayhan Bora Kaplan’a mahkemede 15 Temmuz sorusu: ‘Cevabını burada veremem’

Ankara’da, ‘Ayhan Bora Kaplan’ suç örgütüne yönelik soruşturmada haklarında dava açılan 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanması Sincan Cezaevi’nde devam ediyor. Yargılamanın dünkü duruşmasına katılan, ancak savunma yapmayan sanık Ayhan Bora Kaplan, bugünkü duruşmada savunma yapmaya başladı.

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile TRT Binası önündeki ağır silahlı fotoğrafları sorulan Kaplan, ”Devlet görevlilerini suçlamamı bekliyorlar. Ben bu sorunun cevabını burada veremem. Özel size söyleyebilirim. Çünkü hemen internete düşüyor burada söylediklerim. Bunun için de önlem almanız gerek” yanıtını verdi.

‘GÖZALTINDA İŞKENCE YAPILDI’

“Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum” diyen Kaplan, “Kaçarken yakalandığım söylendi. Kaçacak insan iki gün önce tarifeli uçak bileti alır mı, geri zekalı mı? Kaçacak adam kendi pasaportu, kendi arabasıyla gider mi?” dedi. Gözaltına alındığı sırada yere yatırılmasının da tamamen şov amaçlı olduğunu ileri süren Kaplan, gözaltı sürecinde polislerin kendisine işkence yaptığını öne sürdü ve “Gelen giden polis ‘Lan sen misin Bora Kaplan?’ diye tekme attı” iddiasında bulundu.

Mahkeme Başkanı’nın, ”TRT’ye gittiğinizde nereden buldunuz uzun namlulu silahları?” sorusuna Kaplan, ”Devlet görevlilerini suçlamamı bekliyorlar. Ben bu sorunun cevabını burada veremem. Özel size söyleyebilirim. Çünkü hemen internete düşüyor burada söylediklerim. Bunun için de önlem almanız gerek” yanıtını verdi.

‘ADAMDA ZATEN HASTALIK VARMIŞ’

Erkan Doğan’ı alıkoyarak iki gün boyunca şiddet uygulamadığını öne süren Kaplan, “Bu adamı günlerce eziyet etme gibi bir durum olamaz. Doktor dahi çekse dişlerini kan kaybından ölür adam. O kadar işkence gördüyse nasıl iple sarkıtarak aşağı inip kaçıyor? Adamda zaten hastalık varmış. Bir tokat vurulduğunda dişleri dökülecek bir hastalığı varmış. Biz fazla ceza alalım diye o kadar abartmış ki ifadesini inandırıcılığını yitirmiş. Bu suçlamaları asla kabul etmiyorum” dedi.

‘TANIMAM ETMEM, ŞAŞKINLIK İÇERİSİNDEYİM’

Ardından Mahfuz Tatar cinayetine dair savunma yapan Kaplan, “Ben tanımam etmem, şaşkınlık içerisindeyim. Onca emek verdiğim, masraf verdiğim eğlence mekanı Tren’in açılışının ikinci gününde 29 Eylül’de yaşanmıştır bu olay. Açılıştan bir gün sonra yorulduğum için gelmeyeceğim dedim. Konserin olduğu gün evime gittim, yattım dinlendim. Mahfuz Tatar’ın geldiğinden haberim yoktur. Ben kapıda karşılama değilim ki her geleni göreyim. İçerisi de loştur benim dışarıyı görme imkanım yoktur. 2-3 mekan gezdikten sonra gelmişler Mahfuz Tatarlar zaten geldiklerinde alkollülermiş” diye konuştu.

“Mahfuz öldürüldüğü gece ben orada değildim” diyen Kaplan’a Mahkeme Başkanı, “Ama orada gördüğünü söyleyen tanık var” yanıtını verdi. Kaplan ise, “Onunla ilgili de konuşacağım” dedi.

Ne olmuştu?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘Ayhan Bora Kaplan’ suç örgütüne yönelik hazırlanan iddianame, Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi. İddianamede; 12 kişi müşteki, 28’i tutuklu 61 kişi de sanık sıfatıyla yer aldı. Suç örgütünün kurucusu ve yöneticisinin ‘Ayhan’ kod adlı sanık Bora Kaplan, diğer yöneticilerin ise sanıklar Fethi Koyuncu, Mutlu Ayaş, Yusuf İzzet Savaş, Kanber Keskin ve Serdar Sertçelik olduğu ifade edildi. İddianamede, Bora Kaplan ve 5 örgüt yöneticisi hakkında ‘Suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek’, ‘Kasten öldürme’, ‘Nitelikli kasten öldürme’, ‘Kasten yaralama’, ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘Nitelikli yağma’, ‘Eziyet’, ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’, ‘Suç üstlenme’ ve ‘Suçluyu kayırma’ suçlarından 1’i ağırlaştırılmış 2’şer kez müebbet ve 169 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istendi.

Bora Kaplan ve örgütün diğer yöneticileri, suç örgütünün işlediği tüm suçlardan sorumlu tutuldu. Diğer 55 sanık için de çeşitli sürelerde hapis cezası talep edildi.

(HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir