Aşk-ı Memnu’nun ‘Cemile’si 41 yaşındaki Pelin Ermiş artık bambaşka biri: ‘Aşk yaramış’


Aradan geçen yıllar ile birlikte Aşk-ı Memnu oyuncularının değişimleri de oldukça konuşuluyor. Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ’un başrollerinde yer aldığı Aşk-ı Memnu dizisi ile yıldızı parlayan oyuncular arasında Cemile karakteriyle Pelin Ermiş vardı.

Fazla kilolarından kurtulduktan sonra yüzüne estetik yaptırdığı iddia edilen 41 yaşındaki Pelin Ermiş’in son hali dikkat çekti.

Pelin Ermiş, estetik yaptırdığı iddialarını ise yalanladı.

Kendisi gibi oyuncu Enes Külahçı ile birliktelik yaşayan ve hayranlarından “Aşk sana yaradı” yorumları yağan Aşk-ı Memnu’nun Cemile’si Pelin Ermiş’in muhteşem değişimi…

İşte değişimi ile oldukça iddialı olan Aşk-ı Memnu’nun Cemile’si Pelin Ermiş’in beğeni yağan pozları…

Dizinin yayınlandığı döneme 20’li yaşlarının başında olan oyuncu değişimi dikkatlerden kaçmadı.

Cemile rolü ile hafızalara yerleşen oyuncu, gerçek hayatında aşkta mutlu sonu yakaladı.

Pelin Ermiş, sevgilisi ile aşk pozlarını sosyal medya hesabından paylaştı.

OYUNCU PELİN ERMİŞ’TEN YILLAR SONRA GELEN AŞK-I MEMNU İTİRAFI

Bir döneme damga vuran “Aşk-ı Memnu” dizisinde hayat verdiği ‘Cemile’ karakteriyle hafızalara kazınan, “Adını Feriha Koydum” dizisindeki ‘Gülsüm’ karakteriyle de çok konuşulan ünlü oyuncu Pelin Ermiş, Sabah TV’de Yasemin Döngel’in programına konuk olmuştu. Yıllar sonra Aşk-ı Memnu dizisiyle ilgili itiraflarda bulunan oyuncu, “İlk teklif geldiğinde yükselmedim, ‘Neden Cemile’yi oynuyorum?’ dedim” sözleriyle şaşırttı.

-Tiyatro Bölümü’nden mezun bir oyuncusun. Bu işe gönlünü verenlerden biri olarak, nasıl başladı bu oyunculuk aşkı diye sormak isterim ilk önce.

“Ortaokulda öğretmenlerimin taklidini yapıyordum. İlk orada duydum o enerjiyi. Her dersin sonunda çıkıp yapıyordum. Acayip iyi hissettim, taklit yeteneğimi gördüm.”

-Bunu sen keşfettin yani?

“Evet. Tiyatro kulübündeydim. Biri olma halini 12-13 yaşında hesapsızca nasıl yapmışım ona şaşırıyorum. Lisede bir bıraktım oyunculuk durumlarını, başka bir bölüm okudum. Sonra dedim ki ben ne yapıyorum? ‘Ben oyunculuk okuyacağım’ dedim; bu duygu beni, ben onu bırakamazdım.”

-Pek çok projede yer aldın fakat “Aşk-ı Memnu”nun yeri bir başkaydı sanki. Bir döneme damga vuran, hala tekrarlarıyla konuşulan ve gündem olan bir dizi. Teklif ilk geldiğinde neler hissettin, rolün hakkında neler düşündün?

“Zaten okuldan yeni mezun olmuştum. Oyunculuk yapmak istiyorum. İlk geldiğinde aslında dürüst olmam gerekirse çok yükselmedim. ‘Niye Cemile’yi oynuyorum?’ diye düşündüm.”

-Neyi oynamak istemiştin?

“Bir şeyi oynamak istemek değil. O dönem çok havalıydım. Öyle bir gelgitim olmuştu. Ne kadar komik, şu an bakınca şaşırıyorum.”

AŞK-I MEMNU’YU REDDETSEM ÇOK PİŞMAN OLURDUM / CEMİLE BANA ÇOK ŞEY KATTI

-Reddetsen pişman olurdun değil mi?

“Tabii ki. Reddetsem çok pişman olurdum. İyi ki de oynamışım, çok güzeldi. Cemile bana çok şey kattı.”

-Hiç reddettiğin için pişman olduğun bir iş oldu mu?

“Bilmiyorum ki. Olmadı galiba. Olmadığı için üzüldüğüm işler daha çok oldu.”

“10 YIL GEÇTİ, BAŞKA BİR ŞEY Mİ KONUŞSAK”

-Aşk-ı Memnu bir döneme damga vurdu, hala tekrarlarıyla da ekranlara geliyor ve konuşuluyor. Sana da sürekli ‘Cemile’ diyerek yaklaşıyordur çevrendekiler. Rahatsızlık duyuyor musun bu konuda? Bihter’in bir repliği vardı “Salak mısın Cemile?” diye, özellikle bundan bahsedelim…

“Rahatsız etmek değil aslında, gülüyorum komik geliyor. Bazen ‘tamam artık, anladık, başka bir şey yok mu?’ oluyorum. Sanki sadece Aşk-ı Memnu varmış gibi. 10 yıl geçti hani başka bir şey mi konuşsak?”

-Çok da iyi isimlerle çalıştın. Selçuk Yöntem’ler, Nebahat Çehre’eler, Zerrin Tekindor’lar, Kıvanç Tatlıtuğ’lar ve Beren Saat’ler… Oyunculuk anlamında sana ne gibi katkıları oldu?

“Çok büyük bir tecrübe kattı. Bir rolü 80 bölüm götürebilmek çok değerli.”

-Biten işlerin ardından setlerdeki huzursuzluklar su yüzüne çıkabiliyor, sizde böyle bir durum söz konusu oldu mu hiç? Mesela hiç kırgın ya da kızgın kaldığın bir isim oldu mu?

“Hiç olmadı. Acayip bir setti. Hiç denk gelmedim, huzurlu bir setti. Hiç kırgın kaldığım biri de olmadı.”

-Peki daha sonra da “Adını Feriha Koydum” ile yükselişini sürdürdün aslında. Yine yayınlandığı dönemi sallayan bir işti. O proje hakkında neler söylemek istersin?

“O iş de iyiydi. Baya uzun sürdü. Ben o işe 20. bölümde filan dahil olmuştum, sonuna kadar da devam ettim. Gülsüm farklı bir akstı işte. Cemile ne kadar dışa dönük, sertse Gülsüm o kadar romantik, içine kapanıktı.”

-Peki bir süredir de tiyatro sahnelerinde görüyoruz seni. Orada da çok iyi gidiyor gibi duruyor işler ama ekranlarda uzun soluklu bir işte görebilecek miyiz seni, var mı projeler?

“Umarım. Tabii ki var bir şeyler ama söyleyemiyoruz (gülüyor). Yakın zamanda ‘Evlilik Hakkında Her Şey’de oynadım. O da güzeldi. Daha önce hiç konuk olmamıştım bir diziye, güzelmiş.”

KISA SORULAR

-Karşı cinste ilk dikkat ettiğin şey genellikle ne olur?

“Gözler. Yaşam enerjisi.”

-Hiç lakabın oldu mu?

“İlkokulda bana cüce demişlerdi. Kötü bir lakaptı. Çocuklar çok acımasız (gülüyor).”

-Bana o kelimeyi kullanmasın, küfür etse bile daha iyi dediğin bir kelime ya da cümle var mı?

” ‘Bence sen böyle yapmalısın’ filan tarzı cümleler. Çok da yakın olmayan insanlar akıl verir ya… Ya ne diyorsun? Bir de sordun mu? Bir şey deme ya, sus.”

-Hayatından neyi çıkarırsak geriye hiçbir şeyin kalmayacağını düşünürsün?

“Oyunculuktan daha önemli bir şey var ki bu hayatta, yaşam enerjisi. Yaşam enerjisi inancı olduğu için oyunculuk oldu.”

“İSTANBUL’A GELMEM DÖNÜM NOKTAMDI”

-Hayatında bir dönüm noktası oldu mu?

“Bence İstanbul’a gelmem dönüm noktamdı. Yaşım küçük, oyunculuk okumaya gelmişim, ailemden ayrıyım, bütün hocaların ünlü… Bir anda bir şeyin içine düşüyorsun. Bence oydu dönüm noktası.”

-Pek bilinmeyen, ilginç bir huyun var mı?

“Yaklaşık 8-9 aydır sabah sayfaları yazıyorum, günlük gibi. Sanatçının yolu diye bir kitap var, çok değerli bir kitap. Orada olan bir egzersiz bu. Hiç konuşmuyorsun, mümkünse kahve bile içmeden bilinç akışı her şeyi yazıyorsun. 3 sayfa yazıyorsun, hiç düşünmeden yargılamadan sadece yazıyorsun. Geriye dönüp okumuyorsun da. İnsanlar bunu denesin isterim.”

-Ağzına asla sürmediğin, “kokusuna bile tahammül edemem” dediğin bir yiyecek var mı?

“Yok, ben her şeyi seviyorum.”

-Kıskanç biri misin?

“Ben onu çözemedim daha (gülüyor). Yerine göre değişiyor.”

“MİZAH BENİ ÇOK ETKİLİYOR”

-Şıpsevdi biri misin?

“Şıpsevdi biri değilim. Kolay etkilenmem. Etkilenince devamlılığım iyidir. Mizah beni çok etkiliyor. Akıl, konuşma… Bunlar değerli şeyler.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir