İstanbul’da, terör örgütü PKK’dan hüküm giymiş Doktor Fırat Sarı‘nın liderlik ettiği bir çetenin, bebekleri para karşılığı ölüme sürüklediği ortaya çıktı.
Çete, anlaştığı özel hastanelere yönlendirdiği sağlıklı veya iyileşen bebekleri, SGK ve ailelerden para almak amacıyla gereksiz yere yoğun bakımda tuttu.
En az 10 bebeğin hayatını kaybettiği olayda, 19 özel hastaneden 10’u kapatıldı, 22 kişi ise tutuklandı.
Çetenin bebeklerin ölümüne dair emir verdiği konuşma kayıtları da delil olarak sunuldu. Soruşturmayı yürüten savcıya yönelik tehditlerde bulunan çetenin faaliyetleri kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
DURUŞMA 18 KASIM’DA
Bu süreçte İstanbul İl Sağlık Müdürü olarak görev yapan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu eleştirilerin hedefi oldu. Bir yıldan uzun süredir devam eden soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. “Yenidoğan çetesi” olarak anılan sanıkların yargılanmasına 18 Kasım’da başlanacak.
589 YIL HAPİS İSTENDİ
İddianamede, sanıklardan Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve 11 kez uygulanmak üzere “resmi belgede sahtecilik” suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir hakkında 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor
112 ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi.
Aralarında doktor, hemşire ve sağlık görevlilerin de bulunduğu 18 şüpheli hakkında da bebeklerin ölümüne ilişkin “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 10 ila 437 yıl 6 ay arasında hapis cezası talep edildi.
350 AİLE ŞİKAYETÇİ OLDU
Sabahta yer alan habere göre, 100’ü CİMER kanalıyla 250’si ise yüz yüze olmak üzere toplamda 350 mağdur olduğunu iddia eden aile Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulundu.