Pandemi, teknolojik gelişmeler ve değişen tüketici tercihleri sayesinde Türkiye’nin küresel e-ticaret ortalamasının (yüzde 11,7) iki katından fazla bir büyüme sağladığını ifade etti.
Prof. Dr. Kahraman, Türkiye’de e-ticaret hacminin son 4 yılda iki kat arttığını ve 2023 yılında Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki payının yüzde 6,8’e ulaştığını vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı’nın 27 Mayıs 2024’te yayınladığı rapora göre, Türkiye’nin e-ticaret hacmi 2023’te yüzde 116 artarak 1,85 trilyon TL’ye ulaştı.
Prof. Dr. Kahraman, e-ticaretin en büyük paya sahip sektörlerinin beyaz eşya, küçük ev aletleri, giyim, ayakkabı, aksesuarlar ve gıda/yemek sektörü olduğunu söyledi. E-ticaret ödemelerinde kredi kartının yaklaşık yüzde 65 ile en büyük paya sahip olduğunu ve Türkiye’nin 117,7 milyon kredi kartı ile bu alanda öncü ülkelerden biri olduğunu belirtti. Ülkede e-ticaret yapan işletme sayısının yaklaşık 559.412 olduğunu ve işletme sahiplerinin genellikle 25-44 yaş aralığında olduğunu ekledi.
Türkiye’de e-ticaret harcamalarının en fazla 25-36 yaş aralığındaki bireyler tarafından yapıldığını söyleyen Kahraman, küresel olarak en fazla e-ticaret yapan ülkelerin ABD, Çin ve Birleşik Krallık olduğunu belirtti. Türkiye’nin internet kullanımında 17. sırada olduğunu ve 16-64 yaş arası yaklaşık 54 milyon kişinin e-ticaret potansiyelini oluşturduğunu vurguladı.
E-ticaretin kayıt dışı ekonomiyi azaltmada önemli bir rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Kahraman, müşteri memnuniyeti ve destek süreçleri, tüketici alışkanlıkları, arama motorları optimizasyonu gibi unsurların e-ticaret hacminin artırılmasında belirleyici olduğunu belirtti. Ayrıca, genç nüfusun yoğunluğu, 7/24 erişilebilir olma, rekabetçi fiyat ve maliyet avantajları, müşteri odaklı pazarlama ve gelişmiş ödeme sistemlerinin e-ticaretin avantajları arasında olduğunu söyledi. Ancak tüm bu faktörlere rağmen Türkiye’nin e-ticarette hala mevcut potansiyelinin gerisinde olduğunu ekledi.
