Sevgilisiyle konuşan arkadaşınızın sürekli yürüdüğünü fark edip şaka yapmışsınızdır. Belki siz de bu durumu sıkça yaşıyorsunuz.
Konuşmanın ortasında bir bakıyorsunuz ki odanın bir ucundan diğerine defalarca yürümüşsünüz. Sahiden neden?
Yüz yüze konuşmalarda beynimiz, çeşitli unsurlar arasında bağlantılar kurar: ton, kelime seçimi, duygular ve jestler.
Ayna nöronlarımız (sosyal beynimiz) sözsüz dili çözümler ve mesajları yorumlamamıza, karşı taraftan geri bildirim almamıza yardımcı olur.
Telefonda konuşurken ise fiziksel geri bildirim genellikle mevcut olmadığından, beynimiz eksikliği tamamlar ve hareketle bağlantılı bölgelere uyarılar gönderir.
Bu nedenle mikro ifadeler ve jestler yapmaya, hatta hareket etmeye başlarız. Beyin, eksik olarak algıladığını tamamlar ve duygusal tepkileri hareketlere çevirir. Yani yıllar süren sosyal koşullanmaya dayanan bir fizyolojik tepkidir.
Ancak yürümemizin tek nedeni bu değil…
Başlangıca dönecek olursak kimsenin telefonda yürüyerek yemek siparişi verdiğini veya rutin işleri tartıştığını pek çoğumuz görmemişizdir.
Genellikle insanlar müşterilerle konuştuğunda, sorunları çözerken veya sevgilileriyle konuşurken yürürler. Çünkü yeni fikirlere, esnekliğe ve yaratıcılığa ihtiyaç duyarlar.
Kısaca telefonda konuşurken yürümek, beynimizin eksik fiziksel geri bildirimi tamamlama çabası ve yaratıcılığımızı artıran bir eylemdir diyebilir miyiz? Bizce evet.
