İSTANBUL – İstanbul’un Esenyurt ilçesinde yapılan sokak röportajında, “Ben Türk değilim, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki tüm Türk eksenli kavramları kaldırın” diyen ŞOPA-KURD Derneği Başkanı Ali Çeven dün akşam saatlerinde gözaltına alındı. İfade işlemlerinin ardından Çeven, serbest bırakıldı.
’10 DAKİKALIK VİDEONUN 2 DAKİKASI VERİLDİ’
ŞOPA-KURD Derneği Başkanı Ali Çeven, emniyette verdiği ifadesinde şunları söyledi: “Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’ı Meclis’e çağırması yönündeki söylemleri üzerine ne düşündüğümü sormasıyla kendi hür iradem ile Kürt meselesinin muhatabının herhangi bir birey veya bir örgüt olmadığını, muhatabın direkt Kürt halkı olduğunu ve meselenin referandum ile halka sorulması gerektiğine dair yaklaşık 10 dakikalık videoda yaptığım açıklamadan 2 dakikasını keserek paylaşıldığını, video da ben genel olarak meselenin referandum ile çözülmesi gerektiğini beyan ettim.”
‘VİDEODA BİR EMPATİ KURULMASINI İSTEDİM’
Çeven, emniyetteki ifadesinde şöyle devam etti: “Konuşmamda bir empati kurulmasını istedim. Eğer bizden din adı altında Kürtlüğümüzden vazgeçilmesi isteniyorsa, o vakit onlarda Türklükten vazgeçsin anlamında beyanda bulundum. Videoda da beyan ettiğim üzere Türk bayrağının kendisi veya üzerindeki sembollere karşı bir düşmanlığımın olmadığını, sadece Türk ismi ile bize dayatılmasına karşı çıkıyorum. Videoda da belirttiğim üzere biz Türk değiliz, dolayısıyla devletin manevi organları değil, isimlerinin bizlere Türk olarak dayatılıp Kürtçenin ise Meclis’te bilinmeyen dil olarak tanımlanması ve yine 1982 darbe yasasının 66. Maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür ibaresi ile Kürt kimliğinin inkarı söz konusu olduğu için karşı çıkıyorum.”
‘DOĞRU BİLDİĞİMİZ YOLDA YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Ali Çeven ifadesinin ardından yaptığı açıklamada ise şunları söyledi: “Kürt milletinin ulus haklarına dair yaptığım konuşma sonrasında beni hedef tahtasına koyanlar bilmelidir ki, Ali Çeven size boyun eğmeyecektir. Ne geçmişte ne gelecekte herhangi bir ideoloji veya oluşumla en ufak bir bağlantım olmadığı gibi hiçbir yasa dışı faaliyetin parçası olmayacağımı defalarca ifade etmiştim. Bugün söylediğim şeylerin tamamının anayasal olarak ifade özgürlüğü olduğu gibi, hakkımda iftira ve hakaret edenlere de dava avukatlarımız aracılığı ile gereken işlem başlatılmıştır. Günlerdir beni ve benim üzerimden Kürt milletini hedef göstermeye çalışan şiddet ve linç odakları, bu tarz aciz yöntemlerle, Kürt milletini susturamayacağı gibi doğru bildiğimiz yolda daha kararlı bir şekilde ilerlememize vesile olacaklarını bilmedirler.
Öte yandan her türlü şiddeti reddeden bir hareket olarak, Kürt meselesi gibi bu ülkenin temel meselesini konuşmak ve çözüm aramak için her platformda yer almaya, her programa katılmaya ve Kürt milletinin yüksek sesi olmaya devam edeceğiz. Sorunları örtbas etmeye ya da çözümü engellemeye çalışan herkes bilmelidir ki biz bu meseleleri tartışmaktan geri durmayacağız. Biz doğru bildiğimiz yolda, hukukun ve adaletin kılavuzluğunda yürümeye devam edeceğiz. Tıpkı boyun eğmeyen ve bize Kürt olma şerefini miras bırakan alimlerimiz ve öncülerimiz gibi.”