ANTALYA – Antalya Balıkçı Barınağı yönetimine 8 aylık teknik takibin sonunda geçen hafta düzenlenen operasyon ve başlatılan soruşturma, bağlanan tekneler üzerinden yapılan fiyat tarifesi, fatura ve mavi kart usulsüzlüğünü ortaya döktü. Yolsuzluk sarmalını, çekek yerlerini mafyavari uygulamalara maruz kalarak karaborsa kanunlarıyla kullanmaya çalışan tekne sahiplerinin şikayetleri açığa çıkardı.
Sahil Güvenlik ve jandarma ekiplerinin iş birliğiyle yapılan operasyondan sonra 40 kişinin ifadeleri alındı, sorguların ardından 7 kişi gözaltına alındı. Barınakta yapılan usulsüz işlemlere ilişkin soruşturma devam ederken, kentteki tüm limanlar, barınaklar ve çekek yerleri inceleme altına alındı.
‘ÇİFTE STANDARDA SON VERİLSİN’
Antalya şehir merkezindeki Kaleiçi Yat Limanı’nın işleyişinden sorumlu olan Akdeniz Yelkenli ve Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Abdullah Demircan, Antalya Balıkçı Barınağı’nda gün yüzüne çıkan usulsüz işlemlerin yönetim boşluğundan kaynaklandığını ifade etti. Demircan, böyle bir olayın tekrarlanmaması için kent genelindeki tüm marina, barınak ve çekek yerlerine net standartlar getirmesini ve her türlü çifte standarda son verilmesini istedi.
‘YÖNETİMİ VERSİNLER, 5 KATI KİRA ÖDEYELİM’
Akdeniz Yelkenli ve Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi olarak Antalya Balıkçı Barınağı’nın yönetimine talip olduklarını açıklayan başkan Abdullah Demircan, bir limanın yasal standartlarda faaliyet göstermesi için son derece ayrıntılı bir sistem kurulması gerektiğini söyledi.
Abdullah Demircan, Balıkçı Barınağı’na iyi işleyen bir sistem kurabileceklerini şu sözlerle anlattı: “Bir limana giren ve çıkan tüm tekne ve yatların saati saatine hareketlerinin kayıtlı olması, kooperatifin bir teknenin saat kaçta nerede olduğunu adım adım takip edebilmesi, ihtiyaç halinde hızla kayıtlardan çıkarabilmesi gerekir. Düzgün bir sistem için teknelerinin tura çıkış sırasıyla ilgili saat saat detaylı bir planlama yapmak gerekir. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından tekneler için belirlenen atma çekme ve barınma ücretlerine uyulması, liman kirası, atık aktarma bedeli gibi ödemelerin ve her türlü alışverişin faturalı ve kayıtlı olması gerekir. Geçmişte Antalya Kaleiçi Yat Limanı’nda da düzen yoktu, kaos vardı. Sonra biz kooperatifi kurup net bir düzen getirdik. Artık her şey kayıtlı, herkesin sırası belli, net bir sistem var. Aynı sistemi Antalya Balıkçı Barınağı’na da uygulayabiliriz. Yönetimi bize versinler, aynı düzeni oraya da getirelim. Barınağa 1 milyon lira kira ödüyorlarsa 5 milyon kira kira verelim, 10 milyon liralık fatura kesiyorlarsa 50 milyon liralık keselim. Balıkçı Barınağını hem kapasitesini iyi kullanan bir barınak haline getirelim hem de çok sistemli bir yönetim anlayışı ortaya koyalım.”
‘REKABETE 3-0 GERİDEN BAŞLIYORUZ’
Antalya’daki marina, barınak ve çekek yerlerine belli kurallar gözetilmeksizin yapılan çifte standartlı uygulamaların, büyük bir engel olarak karşılarında durduğunu söyleyen Demircan, “Biz her şeyi usulüne uygun kayıtlı faturalı yaptığımızda haksız rekabetle başa çıkmaya çalışıyoruz, yarışa bu sorumlulukları yerine getirmeyenlere kıyasla 3-0 geriden başlıyoruz. Yol 10 km ise limansız iş yapan barınaklar rekabete 3. km’den başlıyor. Biz onlarla rekabet edemiyoruz” dedi.
‘ADRASAN VE AKSU İLE AYNI KOŞULLARA SAHİP DEĞİLİZ’
Haksız rekabete son verilmesi çağrısı yapan Demircan, çifte standartlı uygulamaları birkaç örnekle şöyle açıkladı: “Aksu Çayı’nda liman yok, liman kirası yok, vergi yok, masraf yok ama sıra sıra bağlanmış tekneler, çekek yerleri var. Oradaki işletme hiçbir gideri olmadığı için 4 dolar fiyat çekebilirken, biz 6 dolar fiyat çekebiliyoruz. Ağır vergi ve kira yükümlülüklerini yerine getirdiğimiz için verdiğimiz fiyatın altına inemiyoruz dolayısıyla haksız rekabete uğruyoruz. Adrasan’da da durum benzer. Adrasan tekneleri, normal şartlarda liman elverişliliği onayı alamayacak koşullara sahip. Çünkü bir liman yok, kıyıdan müşteri alıyorlar. Ama oradaki tekneler yönetmeliğe aykırı biçimde onay alıyorlar. Ayrıca Adrasan Milli Emlak’a bağlı bir bölge. Kaleiçi Yat Limanı’nda biz de Milli Emlak’a bağlıyız. Ama Adrasan’da herhangi bir liman ve liman kirası yok. Biz ise Kaleiçi Yat Limanı’nda faaliyet gösterebilmek için yıllık 6 milyon lira kira ödüyoruz. Bu şartlarda nasıl rekabet edebiliriz?”