Kayseri’de Suriye uyruklu küçük yaştaki çocuğa Suriyeli bir kişinin cinsel istismarda bulunduğu iddiası sonrası şehirde yaşanan olaylar gündemdeki yerini korurken bu kez Türkiye’nin kontrolündeki Suriye’nin El-Bab bölgesinde Türk bayrağına ve araçlarına yönelik saldırılar başladı.
Türk kontrolündeki bölgelerde yaşayan Suriyeliler, Kayseri saldırısı ve Erdoğan’ın Esad’la normalleşme söylemlerinin ardından Türk bayraklarına, Türk kamyonlarına, tırlarına ve Türk plakalı araçlara saldırıyor.
Türkiye’nin para, silah dahil her türlü desteği verdiği, hatta Kuvaimilliye benzetmesi yaptığı Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) grupları çok öfkeli. Olası Ankara-Şam normalleşmesini kesinlikle istemezlerken Türkiye sayesinde kontrol ettikleri bölgelerde Türk bayrağı yakıp PTT şubelerine saldırma cüretini gösterebiliyorlar.
KAYSERİ’NİN ÖNEMİ
Kayseri’ye geri dönersek…
Kayseri, 1960’ların sonunda kontrgerillanın ilk eylem ve örgütlenmesinin sahaya çıktığı yer olması açısından kıymet arz ediyor. İlk cami bombalaması, Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) kongresinin basılması ve kontrgerilla tatbikatı Kayseri’de yapıldı. Bu açıdan bakıldığında Kayseri’de bir eylem olursa iki defa düşünmekte fayda var.
SURİYE İKİLEMİ
“Erdoğan istifa” sloganları ile Erdoğan ile milliyetçi seçmenin arası açılırken öbür yandan, Suriyelileri koruyamadığı için sığınmacıları destekleyenler de Erdoğan’a kızıyor.
Olaylar sıcaklığını korurken arka planda Türkiye’nin Suriye’de Rusya ile beraber PYD aleyhindeki politikasına, Suriye’de anlaşmaya ve Batı/ABD istihbaratı üzerinden Türkiye’nin itibarına Anadolu’nun kalbinden darbe vurulmak mı isteniyor?
BÜROKRASİNİN YOZLAŞMASI
Erdoğan ve hükümetinin yönetemediği fikri bürokraside de karşılık bulurken bürokrasi, siyasetin denetimi dışına çıkarak özerkleşiyor ve bu durum, bürokrasinin yozlaşmasını da beraberinde getiriyor.
Aynı zamanda milliyetçilik de kriminalize edilerek, marjinalleştirilmesi ve DEM Parti ile eşitlenmesi süreci işleniyor.
Odatv Analiz
