Hekim Birliği Sendikası’ndan çarpıcı ‘hekim intiharları’ raporu

Gördükleri zorlu tıp ve asistanlık eğitimi süreçleri, ağır çalışma koşulları, nöbetler, riskli ve yüksek sorumluluk gerektiren işler, ekonomik zorluklarla mücadele ve zorunlu hizmetler; hekimlerin ruh hallerini ve yaşam kalitesini de etkiliyor. Bunlara bağlı olarak son yıllarda hekim intiharları sıkça basına yansıyor. Hekim Birliği Sendikası, hekim intiharlarını daha detaylı değerlendirebilmek ve çözüm önerileri sunabilmek amacıyla Sendika Genel Başkan Yardımcısı Münasip Budak’ın öncülüğünde “Hekim İntiharlarını Araştırma Komisyonu”nu kurdu. Komisyon tarafından Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı’na ve Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı gibi ilgili kurumlara hekim intiharlarına ilişkin verilerin istenildiği yazılar gönderildi. Ancak komisyon, idari kayıtlarda meslek-çalışma durumu değişkeni olmadığı için veri bulunmadığı bilgisine ulaştı. İlgili kurumlara bu verilerin öneminden bahsedilerek ölüm bildirim sistemine, “zorunlu meslek sorgusu” eklenmesi gerektiğine dikkat çeken komisyon, Meclis’teki tüm milletvekillerine hekim intiharlarının önemine vurgu yapan e-postalar göndermesine karşın yanıt alınamadı. Bu nedenle hekim intiharlarına ilişkin araştırmayı medya taraması ve daha önce yapılan bilimsel araştırmalar üzerinden gerçekleştiren komisyon, çalışmanın ön raporunu Cumhuriyet’le paylaştı. Raporda son 21 yılda sadece basına yansıyan 54 hekim intiharı olduğurnun altı çizildi. Söz konusu 54 hekimden; 19’unun cerrahi bilimler, 16’sının dahili bilimler branşında görev yaptığı, 9’unun pratisyen, 4’ünün diş hekimi, 3’ünün öğrenci, 1’inin idareci olduğu kaydedildi.

ÇOĞUNLUĞU CERRAHİ BRANŞLARDA

Türkiye’de hekimlerin hem genel popülasyona hem de diğer yüksek eğitimli gruplara göre daha fazla intihar riski olduğu belirtilen raporda hekim intiharlarının nedenleri “zor eğitim dönemi, yüksek risk altında sürekli çalışma ve yüksek stresli iş yükü, fiziksel yorgunluk ve tükenmişlik sendromu” olarak saptandı. Covid-19 pandemisi döneminde bu risk faktörlerinin etkilerinin daha da ağır şekilde gözlemlendiğinin altı çizildi. 2022’de yapılan araştırma verilerine göre intihar eden 39 hekimden yüzde 41’inin hekimin cerrahi tıp branşlarda, yüzde 28’inin dahili tıp branşında, bir diğer yüzde 28’inin pratisyen hekim olarak görev yaptığı kaydedildi.

EN YÜKSEK RİSKLİLER, ANESTEZİSTLER

Yabancı ülkelere yönelik yapılan araştırmaların verilerinin sonuçları ise şu şekilde sıralandı:

“ • Hekimlerin intihar etme riski genel nüfusa göre daha fazla.

• Kadın hekimlerin intihar etme riski erkek meslektaşlarına göre daha fazla.

• Bazı tıbbi veya cerrahi uzmanlık dallarında intihar riski daha yüksek.

• Hekimler, diğer sağlık çalışanlarına daha yüksek oranda intihar girişimi ve intihar düşüncesi sergilemektedir.”

Bazı uzmanlıkların daha fazla risk altında olduğu kaydedilen raporda “En fazla risk altındaki uzmanlıkların anestezistler, psikiyatristler, pratisyen hekimler ve genel cerrahlar olduğunu gördük” denildi.

‘DÜNYADA AZALIYOR, TÜRKİYE’DE ARTIYOR

İntiharları önleyici stratejiler de şöyle ifade edildi:

“ •Mesleki stresi azaltmaya yönelik önlemler alınmalı.

•Tıp fakültesi müfredatı; öğrencilerin özgüvenini artıracak, duygusal ihtiyaçlarını ifade edecek programları da içermeli.

•Yapılan güncel bilimsel çalışmalar göstermektedir ki dünyada hekim intihar oranları azalırken, ülkemizde ölüm ile sonuçlanan hekim intihar oranları artmaktadır. Bu çarpıcı sonucun nedenleri ve çözüm önerileri acilen sağlık otoritelerince ele alınmalı ve gerekli iyileştirme ve değişiklikler yapılmalıdır.

•Hekimlerin intiharlarını önleyici tedbirlere ciddi bir ihtiyaç vardır. Hekimler için tükenmişlik sendromuna yol açan tüm faktörlerin (mobbing, şiddet vb.) ortadan kaldırılması, daha iyi çalışma koşullarına kolay erişim sağlanması, sosyal ve ruh sağlığı desteği ile intihar riski azaltılabilir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir