İnsan ve köpekler, gözleriyle iletişim kurabilen yegane canlılardır. Köpekler bunu yalnızca insanlarla etkileşimde bulunurken yaparlar.
Gözler 550 milyon yıl önce gelişmeye başladı. En basit gözler, tek hücreli hayvanlarda bulunan fotoreseptör proteini parçalarıydı.
Gözleriniz ana rahmine düştükten iki hafta sonra gelişmeye başlar.
Kaşlar terin gözlerinize damlamasını önler, kirpikler ise kirin gözlerinizden uzak kalmasını sağlar.
Bir göz 2 milyondan fazla parçadan oluşur.
Fotoğraflarda kırmızı gözün oluşma nedeni flaştan gelen ışığın gözün arkasından yansımasıdır. Gözün arkasında bulunan koroid retina çok sayıda kan damarı bulundurduğundan ışık buradan geri yansırken kırmızı bir renk alır.
İnsan gözünün yalnızca 1/6’sı dışarıdan görülebilir.
Doğumunuzdan ölüme kadar gözleriniz aynı büyüklükte kalırken burnunuz ve kulaklarınız büyümeye devam eder.
Kornealar vücudunuzda kan içermeyen tek dokudur.
İnsan gözünün ağırlığı yaklaşık olarak 28 gram ve 2.57 dolaylarında bir çapa sahipti.
Göz nakledilemez organlarımızdandır. Her göz, beyne 1 milyondan fazla sinir lifiyle bağlanıyor ve tıp şu an bu bağlantıları nakil sonrası tekrardan inşa edemiyor.
Anılarımızın %80’i gördüklerimizle belirlenir.
Doğuştan kör olmayanlar rüya görebilirler.
Öğrendiklerimizin %80’ini gözlerimize borçluyuz.
Gözler en hızlı iyileşen organlarımızdandır. Uygun bakım ile küçük bir kornea çiziğinin onarılması yalnızca 48 saat sürer.
Parmak izinin 40 benzersiz özelliği vardır. Gözünüzdeki irisin ise 256 benzersiz özelliği bulunur. Bu, retina taramalarının güvenlik amacıyla giderek daha fazla kullanılmasının bir nedenidir.
Gözler beyinden sonra en karmaşık ikinci organdır.
Dünya çapında yaklaşık 39 milyon görme engelli insan yaşıyor.
Dünya çapındaki görme sorunlarının %80’i önlenebilir, hatta tedavi edilebilir.
Dünya nüfusunun %99’u 43-50 yaşları arasında gözlüğe ihtiyaç duymaya başlar. Çünkü yaşa bağlı olarak görme duyusu zayıflar.
