Eylem Tok ve oğlu Timur’un ABD’de cezaevinde yaşadıkları ABD ve Türk hapishaneleri arasındaki farkı gündeme getirdi

Feramuz ERDİN

Biz Timur’un velayetinin, kendisinin hayatını karartan ve başkalarının hayatını karartmasına toleransla yaklaşan sorumsuz anne ve babasından alınması gerektiğini defalarca yazmıştık. Timur, yaptığı işin sorumluluğunu alarak Türkiye’de polis teslim olsaydı ceza ve infaz sistemimizdeki lehte maddeler nedeniyle şimdiye kadar çoktan tahliye olmuştu. Oysaki ABD’nin suçlulara yaklaşımı çok farklıdır.

HOLLYWOOD’UN BİLİNÇALTI MESAJI

Ülkesinde barınamayan veya istenmeyen suçluların akın ederek kurduğu bir göçmen ülkesi olan ABD’nin suçla mücadele ve ıslah sistemi dünyanın geri kalanından oldukça ayrışır. Bizim de tabi olduğumuz Avrupa hukuk sistemi suça ve suçlulara büyük bir tolerans ve anlayışla yaklaşırken, ABD sisteminde bunu göremezsiniz. Zaten bilinçaltı mesaj vermekte mahir olan Hollywood filmlerinin hemen hepsinde ABD hapishaneleri gerçek yüzleri ile yansıtılarak izleyiciye net mesaj verilir: “Ne yaparsan yap ama ABD’de cezaevine girme, yoksa canın çok yanar!”

İNSAN HAKLARI DA NEYMİŞ?”

Emniyet Genel Müdürlüğü hizmetim sırasında hizmet içi eğitimle ilgili ABD’de bulunduğum programın bir bölümünde cezaevi ziyaretleri de vardı. New Orleans Çocuk Islahevi’ne yaptığımız ziyarette birçoğu ağır suçlar işlemiş olan mahkumların disiplini dikkatimi çekmişti. Sorduğum sorulara “evet efendim” veya “hayır efendim” haricinde bir cevap vermiyorlar, cezaevinin durumu hakkında asla bir yorum yapmıyorlardı. Oysaki her sabah 5’te kalkmak, sabah sporu yapmak, kahvaltıdan sonra zorunlu eğitime katılmak, sonrasında cezaevinin temizlik bakım ve onarım gibi işlerini yapmak zorundaydılar. Cezaevi yönetimi ile konuşurken duracakları yer bile işaretlenmişti. Ayakları o çizginin dışına asla taşamıyordu.

Cezaevi’nin filmlerden fırlamış gibi duran “disiplinli” kadın müdürüne bir soru sordum: “Buradaki uygulamalar bizim ülkemizdekilere göre daha sert görünüyor. İnsan hakları kuruluşları ile bir sorun yaşamıyor musunuz?” Cevabı net ve sertti: “İnsan haklarıyla ne ilgisi var? Bunlar eğitimsiz çocuklar ve bu yüzden suç işliyorlar. Biz burada onları eğitip, hayata hazırlıyoruz!” Bu anlamda Timur’a başarılar diliyorum.

Umarım hayatla ilgili ailesinden alamadığı gerekli dersleri ABD cezaevinde gününü beklerken alır.

ANNESİ “YAĞMA” ŞÜPHELİSİ

İstanbul Eyüpsultan ilçesinde 1 Mart’ta saat 23.50 sıralarında Timur Cihantimur’un lüks otomobille seyir halindeyken yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan 3 adet ATV tipi araca çarpması sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybetmiş, birden fazla kişi de yaralanmıştı. Kaza yerine gelen annesi Eylem Tok’un mağdurların cep telefonlarını toplatarak yardım çağrısı yapmalarını engellediği iddia edilmişti. KIRMIZI BÜLTEN Kaza sonrasında ehliyetsiz sürücü Timur Cihantimur, annesi Eylem Tok tarafından önce Mısır’a, ardından da ABD’ye kaçırılmıştı. Olayla ilgili soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 2 Mart günü saat 03.50 sıralarında İstanbul’dan uçakla Mısır’a gittikleri tespit edilen anne Eylem Tok hakkında “suçluyu koruma” suçundan, Timur Cihantimur hakkında ise “taksirle öldürme ve yaralama” suçundan yakalama kararı çıkarmış ve haklarında kırmızı bülten çıkarılmasını talep etmişti.

NİHAYET YAKALANDILAR

Türkiye, Mayıs ayında anne ve oğlunun ABD’den iadesini talep etmişti. Timur Cihantimur ve Eylem Tok, 14 Haziran Cuma günü ABD’nin Boston kentinde polis tarafından gerçekleştirilen operasyonla yakalanmıştı.

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir