Erkeklerin biyolojik saati, genellikle kadınlarınkinden daha az bahsedilse de, üreme sağlığı ve genel sağlık üzerinde önemli etkilere sahip olduğu biliniyor.
Son yıllarda, erkeklerde de bir “biyolojik saat” olduğu fikri giderek daha fazla kabul görmeye başladı. Bu, tıpkı kadınlarda olduğu gibi, babalık için en uygun zamanın olduğunu gösteren bir kavram olduğu bildirildi.
Uzman Görüşleri:
Columbia Üniversitesi Erkek Üreme Merkezi’nden Dr. Harry Fisch, 30 yaşından sonra erkeklerde her yıl testosteron hormonu seviyesinin yüzde 1 oranında azaldığını belirtti. Bu durum, erkeklerin de biyolojik bir saate sahip olduğunu ve yaş ilerledikçe çocuk sahibi olma şanslarının azaldığını göstermekte.
Dr. Leyla Özkabakçı, Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı:
“Yaşlı babalardan doğacak çocukların, otizm, şizofreni ve lösemi gibi rahatsızlıklara sahip olma olasılığı artıyor. 40 yaş civarında erkeklerin spermlerinin yavaşlamaya başladığı ve 45 yaşın üzerindeki erkeklerin, 25 yaşın altındaki erkeklere göre bir yıldan fazla sürede baba olma olasılıklarının neredeyse beş kat daha fazla olduğu biliniyor”
Dr. Larry Lipshulz, Amerikan Üreme Sağlığı Üroloji Birliği Konseyi Başkanı:
“Erkekler ancak 50 yaşına geldiklerinde biyolojik saatleri alarm vermeye başlıyor. 50’sinden sonra erkeklerin sperm sayısında belirgin bir azalma oluyor, ancak bu durum çocuk sahibi olamayacakları anlamına gelmiyor”
Dr. Michael Eisenberg, Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi:
“Erkeklerde de doğurganlığın yaşla azaldığına dair kanıtlar var. 40 yaşından sonra sperm sayısı ve kalitesi düşmeye başlar ve bu durum 50 yaşından sonra daha da belirginleşir.”
Dr. Alan Pacey, Sheffield Üniversitesi Tıp Fakültesi:
“Erkeklerin de çocuk sahibi olmak için ideal bir zaman aralığı olduğunu düşünüyorum. Bu aralık 25 ila 50 yaş arasındadır. Bu dönemde erkekler, sağlıklı ve güçlü sperm üretme şansına en çok sahiptirler.”
Bilimsel Bulgular:
TÜBİTAK Bilim Genç’te yer alan bir makaleye göre, Doç. Dr. Nuri Öztürk’ün çalışmaları, biyolojik saatin insan sağlığına etkisi ve yaşlanmayı nasıl kontrol ettiği üzerine odaklanıyor. Bu çalışmalar, biyolojik saati düzenlemeyi hedefleyen ilaçların geliştirilmesine katkı sağlayabilir. Ayrıca, yaşlı babalardan doğan çocuklarda belirli bir tür çocukluk lösemisinin görülme olasılığının, babanın yaşı her beş yıl arttıkça yüzde 13 oranında arttığı gözlemlendi. Bu bilgiler ışığında, erkeklerin biyolojik saati ve üreme sağlığı konusunda bilinçli olmaları ve gerektiğinde tıbbi danışmanlık alarak planlama yapmaları önerilmekte.
2021 yılında Nature dergisinde yayımlanan bir araştırma, 40 yaşından sonra babalık yapan erkeklerin çocuklarının, 20 yaşından önce babalık yapan erkeklere kıyasla otistik spektrum bozukluğu riskinin daha yüksek olduğunu buldu.
2022 yılında Human Reproduction dergisinde yayımlanan bir başka araştırma, 50 yaşından sonra babalık yapan erkeklerin çocuklarının erken doğum ve düşük doğum ağırlığı riskinin daha yüksek olduğunu buldu.
Erkeklerde de biyolojik saat olduğu ve bu saatin babalık için en uygun zamanı belirlediği açık.
40 yaşından sonra, sperm sayısı ve kalitesinde düşüş başlar ve bu durum çocukların sağlık risklerini artırabilir. Bu nedenle, erkeklerin de çocuk sahibi olmak için ideal zaman aralığını göz önünde bulundurmaları önemlidir.
