Kara para aklama ve suç örgütü kurma suçlamalarıyla haklarında 40 yıla kadar hapsi istenen Dilan Polat ve Engin Polat çiftinin de aralarında bulunduğu 28 sanığa tahliye kararı verildi. Bu karar sonrası Polat çifti tutuksuz yargılanacak. Söz konusu karar kamuoyunda çeşitli tepkilere neden olurken Dilan Polat’ın tahliye edildikten sonra eşi Engin Polat’ı cezaevinde ziyaret ettiği anlarda ve adliye salonlarında giydiği kıyafetleri de dikkat çekti.
TERCİHLERİ BİLİNÇLİYDİ
Sabah’ın haberine göre, Dilan Polat’ın bu süreçte kıyafet seçimleri adliye salonlarında nasıl bir imaj çizileceğine dair ‘bilinçli’ yapılan tercihlerden oluştu. Beyaz gömlek ve sade takımlar ile adliyeye giden ve Engin Polat’ın tahliye gününde bebe mavisi bir takım giyen Polat’ın genellikle ABD’de görülen tarzda bir “algı yönetimi” için hazırlık yaptığı anlaşıldı.
DAVALARDA KIYAFETLERE DİKKAT EDİYORLAR
Yurtdışında, özellikle ABD’de, sanıkların veya davalıların mahkemelerde giydiği kıyafetler, sadece şıklık veya moda tercihi değil, aynı zamanda psikolojik bir stratejiyle yapılan imaj ve algı çalışmaları olarak kullanılıyor. Sanığı güçlü göstermek ve mahkeme salonunda izleyiciler ile jüri üzerinde belli bir etki yaratmak için giyilecek kıyafetler dikkatlice seçiliyor.
Özellikle kamuoyunun büyük ilgi gösterdiği davalarda doğru kıyafet seçimleri yapmak için stil danışmanlarıyla çalışanlar bile olduğu biliniyor. Çünkü giyilen her kıyafetin karşı tarafa bir mesaj vermesi amacı bulunuyor ve algı yönetimini doğru yapmanın hayati önem taşıdığına inanılıyor. En bilindik tercihlerin başında ise her zaman desensiz beyaz renk gömlek gelir. Duruşmalarda masumiyet vurgusu yapmanın hâlâ zamansız ve en ikonik parçasıdır.
Mavi renkli takım ise güven ve istikrar mesajı verir. Bu seçimler süreç boyunca kişinin medyada ve kamuoyunda nasıl görünmek istediğiyle ilgili stratejik tercihlerdir.
MAĞDUR AMA GÜÇLÜ STİLİ
Amerika’da dolandırıcılık skandalı ile bilinen fake heiress (sahte varis) lakaplı Anna Sorokin de tahliyesinden sonra adliye çıkışlarında dikkatle seçilmiş kıyafetlerle stil mesajları veriyordu. Tüm mahkeme sürecinde stil danışmanlarıyla çalışarak sofistike bir imaj sergileyen Sorokin kendisine yönelik dolandırıcılık suçlamalarına rağmen varlığını bir statü sembolü olarak lanse etti. Tercihlerini lüks marka ve tasarım kıyafetlerden yapması, halkın gözünde onu suçludan çok çok bir “anti-kahraman”a dönüştürdü.
Polat’ın da aynı stratejiyi izlediğini görmek hiç de zor değil. Eşinin tahliye olduğu gün yaptığı Fendi gözlük seçimi ve katalog çekimlerinden çıkmışçasına giydiği bebe mavisi renkli takımıyla tıpkı zamanında Sorokin’in de yansıtmak istediği “mağdur ama güçlü” imajıyla benzerlik taşıyor.
Polat’ın da tıpkı Sorokin gibi mahkeme sürecini sadece hukuki bir meydan okuma değil aynı zamanda bir medya stratejisi olarak değerlendirdiği söylenebilir. Sorokin, elektronik kelepçeyle serbest bırakıldığında bile stilini korumuş ve medyada kendine geniş bir yer bulmuştu. Sadece haber olmakla da kalmadı. Yaşadıkları senaryolaştırıldı, dizi haline getirildi, Hollywood’un ünlü oyuncuları başrolde oynadı. En bilindik film platformlarından birinde hayatını anlatan “Inventing Anna” isimli dizi hâlâ en çok izlenenler listesinde yer almaya devam ediyor.
YURT DIŞINDAN KOPYA ÇEKTİ
Gwyneth Paltrow’un kayak kazası davası ve yüksek reytingli Johnny Depp & Amber Heard boşanma davasında da stil danışmanlarının ne kadar önemli olduğunu dünya daha önce deneyimledi. Özellikle Depp&Heard çiftinin duruşmalar sırasında yaptıkları kıyafet seçimleri kamuoyu oluşturma stratejisi gütmüş ve dava tarafların algı yönetimi üzerinden yürümüştü.
Dilan Polat’ın ‘stratejisi’ de bunun Türkiye’deki yansıması oldu. Paltrow’un sade ve sofistike şıklığı, ağırbaşlı ve köklü bir imajına karşın Polat’ın stilinde daha çok sosyal medyanın dikkatini üzerine çekme amacı güdüldüğü anlaşıldı.
Öte yandan Amber Heard’in seçimlerinde karşı tarafı kışkırtmaya çalışması hâlâ unutulmazken Johnny Depp’in giyimini taklit etmesi, karşı tarafı kışkırtıp sonrasında arılı aksesuarlarla gelmesi o davada en dikkat çeken anlardı.