Çağlayan Adliyesi’ndeki silahlı saldırı olayında bir avukata dava: 10 yıla kadar hapsi isteniyor

Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı C Kapısı’ndaki polis kontrol noktasına, DHKP-C’li teröristler Emrah Yayla ile Pınar Birkoç tarafından 6 Şubat 2024’te düzenlen ve Dilfiraz Karataş isimli yurttaşın yaşamını yitirdiği, 3’ü polis 6 kişinin ise yaralandığı silahlı saldırı olayına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınanlardan Halkın Hukuk Bürosu üyesi avukat Didem Baydar Ünsal hakkındaki soruşturma tamamlandı.

İTİRAFÇI BEYANLARINA YER VERİLDİ

İddianamede, 6 Şubat’ta İstanbul Adliyesi’ne yönelik gerçekleştirilen silahlı saldırı olayı anlatıldı. Ünsal’ın, soruşturma kapsamında örgüte ait olduğu iddia edilen Halkın Hukuk Bürosu’na yönelik olay günü gerçekleştirilen operasyonda yakalandığı kaydedildi. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan hükümlü örgüt üyelerinden P.Ö.O., N.A. ve C.Ö.’nün ifadelerinde Didem Baydar Ünsal hakkında beyanlarının bulunduğu, bu beyanlara göre Ünsal’ın, örgüt hükümlülerini cezaevinde ziyaret ettiği ve örgüt talimatlarını ilettiği iddianamede öne sürüldü. 

“ÖRGÜTE YARDIMDAN HÜKÜM GİYDİM”

Didem Baydar Ünsal, iddianamede yer alan ifadesinde; 2017 yılında eşi ve birçok avukat arkadaşıyla birlikte ‘örgüte yardım’ suçundan soruşturma geçirdiğini, yaklaşık bir yıl kadar tutuklu kaldığını, yargılandığı dosyadan hüküm giydiğini ve yaklaşık 2 yıl 9 ay kadar da hükümlü olarak cezaevinde kaldığını, 2023 yılı Kasım ayında tahliye olduğunu belirtti.

“EMRAH YAYLA’NIN VEKALETİ BENDEYDİ”

Ünsal, Çağlayan Adliyesi’ne yönelik gerçekleştirilen silahlı saldırı olayını haberlerden duyduğunu, Emrah Yayla’nın vekaletinin kendisinde olduğunu ancak sadece bir kez Kırıkkale F Tipi cezaevinde bulunduğu sırada avukatlık mesleği kapsamında cezaevinde ziyaret gerçekleştirdiğini, başka herhangi bir dosyasında veya aşamalarda avukatlık mesleği kapsamında işlem gerçekleştirmediğini, Pınar Birkoç’un da vekaletinin bir avukat arkadaşında olduğunu, avukat arkadaşının yetki belgesiyle Pınar Birkoç’u Düzce T Tipi cezaevinde bulunduğu sırada hak ihlalleri ile ilgili bir kez görüştüğünü, bunların dışında her iki şahısla da herhangi bir irtibatının olmadığını ifadesinde belirtti.  

“ÖRGÜT TALİMATIYLA İLGİSİ YOK”

Avukat Ünsal, gözaltına alındığı adresin avukat meslektaşı Seda Şaraldı’nın iş yeri adresi olduğunu ve ziyaret amaçlı orada bulunduğunu ifade etti. Hakkında uygulanan gözaltı kararının haksız olduğunu belirten Ünsal, gözaltı işlemleri sırasında kendisine işkence uygulandığını iddia ederek, protesto amaçlı sadece su ve şeker tükettiğini, herhangi bir direnme eyleminde bulunmadığını, kolluk ifadesinde susma hakkını kullandığını, hazırlanan evrakların da uygun şekilde hazırlanmadığını düşündüğü için hiçbirini imzalamadığını ve bunların örgüt talimatıyla da bir ilgisinin olmadığını ifade ederek üzerine atılı suçlamayı kabul etmedi.

10 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ

İddianamede, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan hükümlülerin beyanları doğrultusunda Didem Baydar Ünsal’ın DHKP/C terör örgütünün Hukuk yapılanması olduğu iddia edilen Halkın Hukuk Bürosu (HHB) içerisinde faaliyet yürüttüğünün anlaşıldığı kaydedilerek, Ünsal’ın, ‘Silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

HAKİM KARŞISINA ÇIKTI

Savcılık, Ünsal hakkındaki iddianameyi İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndererek, bu mahkemede görülen 2020/276 esas nolu dosya ile hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesini talep etti. Mahkeme, savcılığın talebini kabul etti. Dün görülen duruşmada avukat Didem Baydar Ünsal hakim karşısına çıktı.

Duruşmada gizli tanıklar dinlendi. Sanık avukat Ünsal da beyanda bulundu. Diğer sanıkların ve avukatların beyanlarının alınmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Ünsal’ın tahliyesine karar verdi.

“AVUKATLIK FAALİYETLERİ SUÇLAMAYA YETER GÖRÜLMÜŞTÜR”

Halkın Hukuk Bürosu ile Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatlar, duruşma öncesinde adliye önünde açıklama yaptı. Açıklamayı okuyan avukat Ezgi Önalan, “Meslektaşlarımızdan şimdiye kadar yalnızca Didem Baydar Ünsal hakkında iddianame düzenlendi. Didem Baydar Ünsal hakkında düzenlenen iddianamede yine operasyon konusu eylem ile ilgili bir ilişkilendirme yapılmamış; dijital materyal incelemelerinde herhangi bir suç unsuruna rastlanmamıştır. Soruşturmayı yürüten savcılık, avukatları kriminalize ederken başı sıkışınca başvurduğu hukuksuzluğu burada da uygulamış ve tek delil olarak bir gizli tanık beyanıyla dava açılmıştır. Gizli tanık beyanlarında sayılan ‘yalnızca Halkın Hukuk Bürosunda çalışmak ve hapishanede müvekkillerini ziyaret etmek’ gibi avukatlık faaliyetleri suçlamaya yeter görülmüştür” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir