Altın fiyatları zirve seviyelerinden düşse de hala 2.300 doların üzerinde duruyor. Bank of America’ya göre, altın piyasası şu anda suda yüzüyor olabilir. Ancak Federal Reserve’in bu yılın sonlarında faiz oranlarını düşürmesi ve artan borçların ekonomik belirsizliği daha da körüklemesiyle önemli ölçüde daha yüksek bir dalgaya girmesi bekleniyor.
BofA stratejistine göre altın fiyatları 3 bin dolara ulaşabilir, ancak…
Bankanın emtia stratejisti Michael Widmer yayınladığı bir raporda, altın fiyatlarının önümüzdeki 12 ila 18 ay içinde ons başına 3.000 dolara ulaşma potansiyelini gördüğünü söylüyor. Ancak Widmer, piyasanın yatırım talebinde bir toparlanma görmesi gerektiğini belirtiyor. Bunun da Federal Reserve faiz oranlarını düşürmeye hazır olduğuna dair net bir sinyal verene kadar gerçekleşmesinin pek mümkün olmadığını sözlerine ekliyor. Bu bağlamda stratejit, şu açıklamayı yapıyor:
Fed’in faiz indirimiyle birlikte ticari olmayan talep mevcut seviyelerden toparlanırsa, sarı metal yeniden yükselişe geçebilir. Fiziksel destekli ETF’lere girişlerin ötesinde, LBMA takas hacimlerinde bir toparlanma cesaret verici bir sinyal olacaktır. Bu yıl altın fiyatının ortalama 2.500 dolar olması, yatırım talebinin %20 civarında artması halinde haklı görülebilir. Ancak, ticari olmayan alımlar 2024 ilk çeyrekte yıllık bazda yalnızca %3 civarında artış gösterdi ve bu da yıl içinde ortalama 2.200 dolar altın fiyatını haklı çıkarmaya yetti.
Altın fiyatları için başka bir kuyruk rüzgarı
ABD para politikasının ötesine bakan Bank of America, artan tahvil getirisi oynaklığını altın fiyatları için başka bir kuyruk rüzgarı olarak görüyor. Widmer, dünya çapındaki merkez bankaları ABD doları ve Hazine tahvillerine olan maruziyetlerini azalttıkça altının cazip bir rezerv varlık olmaya devam ettiğini belirtiyor. Raporda, Çin’in hem altın piyasasında hem de Hazine tahvillerinde baskın güç olduğunu kaydediyor. Bu doğrultuda stratejist, şu değerlendirmesini paylaşıyor:
Çin son yıllarda en büyük resmi altın alıcısı olurken, portföyündeki ABD dolarının payı azaldı. Gerçekten de PBoC, Ocak 2023’ten bu yana altın varlıklarını 51 milyar dolara eşdeğer 8Moz artırarak yabancı rezervlerini istikrarlı bir şekilde çeşitlendiriyor ve sarı metalin toplam rezervler içindeki payını Aralık 2022’de %3,5’ten Nisan 2024’te %4,9’a yükseltiyor. Aynı zamanda, veriler Çin’in ABD Hazine tahvili (UST) varlıklarının son 12 ayda 102 milyar dolar azalarak Mart 2024’te son 25 yılın en düşük seviyesi olan 767 milyar dolara gerilediğini gösteriyor.
‘Güvenli liman’ arayışı, altın piyasasına akışları yönlendirecek!
ABD Hazine tahvillerinde bir çöküş bankanın baz senaryosu değil. Bununla birlikte analistler, küresel ekonomideki risklerin arttığı ve ABD tahvil piyasasının kırılgan göründüğü uyarısında bulunuyor. Analistler, ABD Hazine piyasasının sorunsuz işlememesine bir şok uzaklıkta olduğu konusunda uyarıyor. Analistler, en büyük sorunun artan devlet borçlarının piyasa yapıcılarının artan tahvil arzına ayak uyduramaması anlamına geldiğini ve bunun da piyasada bir miktar likidite eksikliği yarattığını söylüyor. Bank of America, ABD Hazine piyasasının 2001 yılından bu yana her yedi yılda bir ikiye katlandığını belirtiyor. Buradan hareketle stratejist, şu sonuca varıyor:
Bugün artan makro belirsizlik, devlet borçlarındaki büyümenin piyasanın aracılık kapasitesini büyük ölçüde aştığı bir bağlamda piyasa istikrarı için daha da büyük bir tehdit oluşturabilir. UST kuyruk riskine baktığımızda, bu gerçekten nasıl sonuçlanabilir? Bizim görüşümüze göre, faiz oranlarındaki keskin bir yükselişe başlangıçta daha düşük altın fiyatları eşlik edecektir. Bununla birlikte, ‘güvenli liman’ varlık arayışı nihayetinde altın piyasasına akışları yönlendirecek, böylece sarı metal muhtemelen toparlanacaktır. Altın ve faizler arasında uzun süredir devam eden ters yönlü ilişki halihazırda daha zayıf hale geldi ve bizim görüşümüze göre bu durumun ileride değişmesi pek olası değil.
