Herhalde Andersen bir gece önce sahada olanları rüyasında görse inanmazdı ve “Yok artık. Bu kadar da olmaz” derdi.
Ama oldu…
Şık bir gol attı. Ancak diz kapağı önde olduğu için gol ofsayt gerekçesi ile sayılmadı.
Bir dakika sonra ise Alman atağında top Andersen’in eline çarptı. Hatta baş parmağına diyelim. Hakem de VAR uyarısı ile penaltıyı verdi.
İnsanın hayatı boyunca birkaç kez yaşayabileceği bu kadar anlam yüklü, üzüntü ve sevincin bulunduğu bir anı Andersen neredeyse bir dakika içinde yaşadı.
Tabii ki bu anlar maçın kader anıydı.
Golden sonra elinde Havertz ve Musiela gibi oyuncular bulunan Almanya 2. gole ulaşmakta da güçlük çekmedi.
Maçın ilk yarısının ilk 15 dakikası hariç Alman ritminde belirgin bir düşüş oldu. Schmeichel’in kurtarışlarından sonra oyun tamamen dengeye geldi.
Avrupa şampiyonalarının belalı takımı Danimarka, Andersen ile birlikte yaşadığı o ana kadar oyunu çok iyi götürdü.
Net pozisyonlar yakaladı. Ama Hojlund’un kadersiz bir gününde olması takım üzerinde negatif etki yaptı.
Yağmur, fırtına, sağanak, şimşek, yıldırım, dolu; ne varsa yaşanan ilk yarıda Alman orta alanı çok aksadı. İlkay ve Kross’un hatalı pasları, Musiela’nın sıkı markaj altında olması, Sane’nin ayağında çok top tutması Almanların etkili olmasını engelledi. Sadece Kimmich bilmem kaç ciğerle durumu kurtarmaya çalıştı. İlk 15 dakikanın dışında ortaya bambaşka görüntü koydular. Ama özellikle Alman stoperlerinin müthiş oyunu Alman gücünü ayakta tuttu..
İlk 15 dakikada atılan bir de gol var. Schlotterbeck köşe atışından gelen topta attığı gol faul nedeniyle iptal edildi. Böyle bir arena da bu kadar basit bir faulle gol iptaline gidilmesi çok şaşırtıcı.
Ama tabii bu sıkıntılar yarım saat sürdü. 2. yarıda şampiyon gibi oynayan bir Almanya vardı.
Havertz ile stoperlerin olağanüstü oynaması, Kimmich’in direnişi, Musiela’nın oyunda bir kere gözüküp muhteşem bir gol atması ve doğru değişiklikler geceyi bitirdi.
Bence bu Almanya müthiş oyuncuları ile bu kupayı alır.
Herkes eve dönsün…
Bir Andersen masalı
