Kaan İNCİLİ
Osmanlı izleri taşıyan Belgrad kalesi ve Kalemegdan, şehri gezerken ilk durağınız olabilir.
Mutlaka ama mutlaka bu noktaya yakın bir yerde kalmayı atlamayın. Bir şehri gezerken benim için en önemli şeylerin başında o şehri yürüyerek tanımak gelir ve bunun için de mutlaka en merkezi noktalarda konaklamaya dikkat etmek gerekir. Tuna ve Sava nehirlerinin kesiştiği noktaya hakim olan bu manzara noktası şehri gezmeye başlamadan önce güzel bir oryantasyon planlaması için de mükemmel olacaktır.
Sonrasında Knez Mihailova caddesinde yapacağımız kısa yürüyüş Cumhuriyet meydanında sonlanacak olsa da sonrasında ara sokaklarda karşımıza çıkacak olan birbirinden farklı lokal cafelerde bir kahve molası vermek şehri gezerken bizi birazcık da olsa soluklandıracaktır.
Akşam hem bir şeyler atıştırmak hem de biraz eğlenmek için yeteri kadar dinlendiyseniz ilk akşamdan Skadarska caddesi ile başlayabilirsiniz. Bu bölgede öncelikle bol bol fotoğraf çekeceğiniz, üzeri güzel resimlerle sülenmiş binalar bulunmakta. Aynı zamanda lokal Sırp mutfağı ve eğlencesini canlı müzik ile sunan restaurant alternatifleri çokca mevcut. Gecenin ilerleyen saatleri için hala eğlenmek istiyorsanız biraz internetten güncel programlara göre ilerlemek faydalı olacaktır.
Gelin bir günümüzü yakın çevre gezilerine ayıralım. 26 Ocak 1699 da imzalanan Karlofça anlaşmasının imzalandığı Karlofça ile gezimize başlayabiliriz, burada aynı zamanda lokal şarap yapan şarap evlerinin ürünlerini de tadabiliriz. Sonrasında Tuna nehrini tepeden gören bir noktada Petrovaradin kalesinde, Novi Sad şehrinin manzarası eşliğinde bir yemek yiyelim ve sonrasında Avrupa Kültür başkenti seçilmiş olan şehri gezelim.
Avrupa esintilerini bulacağımız yeşil renkli çatı kaplamaları ile dikkat çeken Meryem Ana kilisesi ile hemen önünde yer alan ana meydanda güzel bir kahve içelim. Tam bu anda günün gezi kısmını tamamlamış olmanın verdiği haklı keyif ile kahvenizden güzel ve sıcak bir yudum alıp, gökyüzünün maviliklerine bakarak bir süre derinliklere dalmayı ve ruhunuzu dinlendirmeyi unutmayın.
Belgrad’a geri dönüşümüz ile beraber akşam için farklı bir yere gidiyoruz. Beton Hala, evet Belgrad’in içinde Sava nehrinin tam kenarında birbirinden şık ve modern restaurantların bulunduğu bir bölge burası. Hatta Paris standardında muhteşem bir kabare izlemeniz için bile imkan var. Tercihinize göre güzel bir akşamı da burada geçirmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Yeni bir güne uyandık ve uçak saatine kadar ne yapacağınızı mı düşünüyorsunuz? O zaman hemen gezmeye başlayalım. 1952 yılından beri açık olan Nikola Tesla müzesi 150.000 den fazla orjinal belge ve 6.000 civarı kişisel eşyanın sergilendiği bir müzedir ve bize Tesla’nin ileri görüşlülüğünü ve nasıl bir deha olduğunu gösterir.
Havalimanına gitmeden önce yapılacak en güzel son aksiyon her zaman manzarası güzel, hizmeti kusursuz, yemekleri olağan üstü, şarapları enfes bir restaurantta gezinin film şeridini gözümden geçirip, yeni rotalar için plan yapmaktır. Umarım bu kısa seyahatin sonu sizin için de böyle sonuçlanır.
Tatmadan Dönmeyin: Cevapcici, Burek, Krofne
Görmeden Dönmeyin: Kalemegdan, Knez Mihailova, Skadarska, Karlofca, Tesla Müzesi
Ertelemeyeceğiniz tek hayaliniz, sizi farklı ufuklara götürecek yeni seyahatler olsun. Sevgiyle kalın.
patronlardunyasi.com