MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Partililerin elini sıkarak “Gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın” dedi. Yasama yılındaki ilk günde yaşanan bu olayın DEM Parti’de nasıl karşılanacağı ve sürecin nasıl ilerleyeceği konuşulurken, akıllara yeni bir açılım sürecinin başlayacağı fikri geldi. Sözcü gazetesinden Aytunç Erkin, “Bahçeli’nin el sıkmasının ardından DEM kulisleri: Şartlar olgunlaşırsa müzakereye hazırız” başlıklı yazısında DEM Parti’nin bu sözler hakkındaki görüşlerini ve beklentilerini yazdı:
“Önceki gün…
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli, yeni yasama yılının ilk gününde TBMM Genel Kurulu’nda DEM Partililerin elini sıkmasıyla başlayan tartışmalara dair konuştu. Bahçeli, “Uzattığım el, gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın temenni ve teklifidir” dedi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da partisinin grup toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı ve dedi ki: “DEM Parti zaten bir Türkiye partisi. DEM Parti kendi içindeki temsiliyetler başta olmak üzere Türkiye’deki bütün halkların ve inançların temsil edildiği, var olduğu bir parti ve biz Türkiye’nin genel anlamda doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar barış ve huzur içinde olması için mücadele eden bir siyasi partiyiz.”
Bahçeli’nin açıklamaları ve ardından DEM’in yanıtının ardından tartışma başladı:
“Yeni bir açılım-çözüm süreci mi başlıyor?”
DEM kulislerinde dolaştım. Önce bir not: Parti, yetkilileri dışında bir açıklama yapmama kararı alınmış.
Yaptığım sohbetlerden çıkardığım, Bahçeli’nin açıklamalarından memnun oldukları.
Diyorlar ki:
ADIM ATILACAKSA MUTLU OLURUZ: “İklimin oluşması, gelecekle ilgili olumlu adımlar atılacaksa biz de önemseriz. Bu adımı önemsiyoruz. Ancak bu adımdan sonra ne olacak? Gerçekten yeni anayasa bütün Türkiye halklarını kucaklayacak mı? Yol temizliği olacak mı? Burada adımlar atılacaksa tabii ki önemseriz. Günün ruhuna uygun adım atılıyorsa bu da onların sorunu. Parlamentodaki siyasi partilerle hep diyalog içinde olduk. Bu kutuplaşma uzun zamandır var. Bunun mimarı da Cumhur İttifakı’dır. Kendilerinden olmayan herkesi hainlikle, teröristlikle suçlayan bir süreçten geliyoruz. Şimdi günahlarını görüp yeniden bu topraklarda ‘Ortadoğu kan gölüne dönüştü buradan birlik oluşturabilir miyiz?’ deniyorsa bundan mutluluk duyarız. Olması gereken de bu.”
MÜZAKAREYE HAZIRIZ: Soru şu: “Bahçeli’nin gruptaki konuşması ve el sıkışma öncesinde bir görüşme oldu mu?” DEM içinde sohbet ettiğim isimler, uzun zamandır bir görüşme olmadığını söylediler ve şu bilgileri verdiler: “El sıkışmadan sonra grupta yapılan konuşmalar da çok önemli. Yeni bir anayasa yeni bir toplumsal sözleşmeden bahsediyoruz. Herkesi kucaklayacaksa dikkate değer. Her türlü mücadelede varız ama müzakerede de hazır olduğumuzu söylüyoruz.”
DEM TÜRKİYE PARTİSİDİR: Bahçeli’nin “Gelin Türkiye partisi olun” çağrısına ne diyorlar: “Emin olun parlamentoda bulunan partiler içerisinde DEM Parti Türkiye partisidir. Bütün kimlikleri, inançları taşıyan bir partiyiz. Kurulduğumuz günden bu yana. Türkiye halklarını bir arada tutan partiyiz. Bütün halklar, inançlar, kimlikler bizde. Keşke diğer partilerde de böyle olsaydı. Bütün halklarla Türkiye’yi yeniden inşa etmek istiyoruz.”
İÇ BARIŞI SAĞLAMALIYIZ DOĞRU BİR TESPİT: “Ortadoğu’daki olup bitenler hepimizi ilgilendiriyor. Burada esas olan iç barışımızı sağlamaktır. Görüşmelerden sonra ‘dünyada barış isterken içeride iç barışı sağlamalıyız’ dedi Bahçeli. Bu çok doğru bir tespit. Ortadoğu kan gölüne dönmüşken bu tarihi fırsattır. Bunu iyi değerlendirebiliriz. Hem iç barışı sağlamak hem de yeni anayasa… Hatta 1921 Anayasası olabilir tüm kimlikleri içinde barındıran. Sadece anayasa değil Ortadoğu’da olup bitenler önemli. Kürtlerle müzakere yolunun bulunması gerekiyor.”
ÖCALAN’A TECRİT KALKMALI: DEM’lilerin üzerinde durduğu en önemli konu da Abdullah Öcalan’la ilgili: “Öcalan’a uzun süredir tecrit politikası uygulanıyor. Bu sürece dahil edilmesi önemli. Türkiye’nin yararına budur. Bu adımlar atılırsa çok şey değişir. Yargı paketi var, içeride binlerce tutuklu var. Hastalar, yaşlılar var. Bunlarla ilgili adım atılmalıdır. Uzlaşı hukukunun altını çiziyoruz.”
YENİ BİR ÇÖZÜM-AÇILIM SÜRECİ Mİ: Sorulardan birisi de şu: “Yeni bir çözüm açılım süreci denilir mi?” DEM’in yanıtına bakalım: “Bilmiyoruz. Bakıp göreceğiz. Cümleleri cımbızla seçerek konuşuyorum. Ne yapılması gerekiyor? Süreci izledikten sonra yol haritası belirlenir. Parlamentoda 600 vekille uzlaşı olabilir. Siyaset sorunları çözme sanatıysa uzlaşı iklimi oluşturulabilir. Parti içerisinde farklı tartışmalar olacak farklı sesler olacak. Bu işin bedelini ödeyen herkesin talebi, içeride uzlaşı önemli. Herkes bu kan deryasından kurtulmak istiyor herkes.”
BEŞTEPE YA DA AKP’YLE TEMAS: Son sorum da şu oldu: “Beştepe veya AKP’yle bir temas oldu mu?” Yanıtı çarpıcı: “Hayır olmadı ama olabilir. Ki bu kapı açılacaksa İmralı’daki tecrit kalkmalı.”
SONUÇ: Beştepe, MHP ya da Cumhur İttifakı’nın başlattığı yeni süreçle ilgili DEM’in kendi içinde tartışma yürüttüğü net. Onlar somut adımları görmek istiyor. Farklı fikirler var, tartışıyorlar. Burada belirleyici olan sadece yeni anayasa değil ABD-İsrail ekseninde Ortadoğu’da yaşananlar da olacak. DEM’in kararı Suriye’yi de İran’ı da ilgilendiriyor.”