Kaliforniya’da Apple’a karşı açılan bir toplu dava, teknoloji devinin kadın çalışanlarına sistematik olarak daha az ödeme yaptığı iddiasını gündeme taşıdı. Dava, son dört yılda şirkette çalışmış veya halen çalışan yaklaşık 12.000 kadın çalışanı temsil ediyor ve Apple’ın maaş uygulamaları ile performans değerlendirme sisteminin kadınlara karşı ayrımcılık yaptığını öne sürüyor.
Davada öne sürülen iddiaların merkezinde, Apple’ın 2017 sonlarına kadar başlangıç maaşlarını önceki maaş geçmişine dayandırma pratiği yer alıyor. Bu uygulamanın, teknoloji sektöründe genellikle erkeklere göre daha az kazanan kadınlar arasındaki mevcut cinsiyet maaş farklarını devam ettirdiği savunuluyor. 2017’den sonra Apple, bu uygulamayı değiştirerek iş başvuru sahiplerinden maaş beklentilerini sormaya başladı. Ancak dava, bu yeni yaklaşımın da benzer şekilde ayrımcı bir etki yarattığını iddia ediyor. Araştırmalar, çalışanların genellikle mevcut veya önceki maaşlarına dayalı beklentiler belirlediğini gösteriyor, bu da kadınların müzakereler sırasında kendilerini daha düşük değer biçmelerine yol açabiliyor.
Dava, sadece maaş eşitsizliği iddialarıyla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda Apple’ın performans değerlendirme sisteminde de önyargı olduğunu öne sürüyor. Şikayet, “takım çalışması” ve “liderlik” gibi öznel kriterlerin erkekler ve kadınlar arasında farklı uygulandığını iddia ediyor. Davaya göre, erkekler bu tür davranışlar için ödüllendirilirken, aynı davranışlar kadınlar için cezalandırıcı olabiliyor, bu da onların kazanç potansiyelini olumsuz etkiliyor.
Davacılar, yaşadıkları maaş eşitsizliklerinden dolayı maddi tazminat talep ediyorlar. Ayrıca, Apple’ın maaş ve değerlendirme uygulamalarını adil hale getirmesi için mahkemeden “tespit edici tedbir” talep ediyorlar. Davanın jüri tarafından görülmesini istiyorlar.
Bu dava, 2022’deki benzer raporların hemen ardından geliyor. O dönemde, Apple’da çalışan kadınlar cinsel taciz, zorbalık ve İK’ya şikayette bulunduklarında misilleme görme gibi deneyimlerini paylaşmışlardı. Özellikle eski bir hukuk direktörü, bir meslektaşının cihazlarını hackleyip ölüm tehditleri savurduğunu, durumu İK’ya bildirmesine rağmen herhangi bir eylemde bulunulmadığını ve sonunda işine son verildiğini iddia etmişti.
Bu dava ile birlikte, Apple’ın şirketteki olası sistematik cinsiyet önyargılarını ele alma baskısı artıyor. Şirketin bu yasal süreçten nasıl çıkacağı merakla bekleniyor.
