Son günlerde başörtülü vatandaşlara yönelik skandallar 28 Şubat zihniyetinin devam ettiğini ortağa koydu.
Sadece birkaç günde, Ankara’da başörtülü olduğu için bir hakim hakkında ret talebinde bulunulması, Düzce ve İstanbul’da başörtülü kadınların birtakım tesisleri kullanımının engellenmesi, Olimpiyat madalyalı Türk sporcu Yusuf Dikeç’in başörtülü annesiyle paylaştığı fotoğraf sonrası maruz kaldığı hakaretler, diş hekimliği fakültesi öğrencisi genç bir kadının başörtüsü nedeniyle bir kongreye katılmaktan men edilmesi, yine başörtülü genç bir kadının bir alışveriş merkezinde çalışmasına izin verilmemesi gibi bir çok olay yaşandı.
AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, son günlerde başörtülü vatandaşlara yönelik yürütülen provokasyonlara ilişkin açıklamalarda bulundu.
“Ankara’da başörtülü olduğu için bir hakim hakkında red talebinde bulunulması, Düzce ve İstanbul’da başörtülü kadınların birtakım tesisleri kullanımının engellenmesi, olimpiyat madalyalı bir sporcumuzun başörtülü annesiyle paylaştığı fotoğraf sonrası maruz kaldığı hakaretler, diş hekimliği fakültesi öğrencisi genç bir kadının başörtüsü nedeniyle bir kongreye katılmaktan men edilmesi, yine başörtülü genç bir kadının bir alışveriş merkezinde çalışmasına izin verilmemesi, sokak röportajı adı altında ve sosyal medya mecralarında Cumhurbaşkanımıza ve O’na oy veren, AK Parti’mize gönül veren on milyonlara hakaretler edilmesi, bu sakil kişilerin birileri tarafından el üzerinde tutulup baş köşede ağırlanması, çekilen kılıçlar, edilen korsan yeminler…”
Son bir kaç ayda yaşadığımız kin, nefret, düşmanlık ve intikam dolu hadiselerden yalnızca bazıları bunlar.
Değerlerimize, kutsallarımıza, inancımıza, sevdiklerimize ve sevenlerimize, gönül verenlerimize ve gönül verdiklerimize, uğruna canımızı ortaya koyduklarımıza, birliğimize, dirliğimize, huzurumuza, millet iradesine ve demokratik işleyişimize göz dikenler; BİZ BURADAYIZ…
Bu ülkenin öz evladıyız, vatanına sevdalı milyonlarız. Daha kalabalık, daha güçlü, dinamik, heyecanlı ve zindeyiz. Ne şımarıklığa boyun eğeriz, ne kışkırtmalara eyvallah ederiz. Kuru gürültüye pabuç bırakmaz, işimizi yarım komayız. Haddini bilmeyene haddini bildiririz.”