Afyonkarahisarlı jandarma er 36 yıl sonra şehit sayıldı

Afyonkarahisar nüfusuna kayıtlı Jandarma Er Osman Savsar, 1988 yılında vatani görevini yaptığı Van’ın Çaldıran ilçesinde rahatsızlandı.

Durumunu bildirdiği komutanı da üstlerine bilgi vererek Savsar’ın il revirine kaldırılmasını talep etti.

Talep kabul edildi fakat kardan kapanan yollar nedeniyle Osman Savsar kızaklar üzerinde kardan arındırılmış bölgeye kadar taşındı.

Daha sonra araca bindirilen Savsar, il revirine götürüldüğü sırada yaşamını yitirdi.

Jandarma er Osman Savsar’ın Afyonkarahisar’da yaşayan ailesi o dönem şehitlik için birkaç kez başvuru yaptı ancak ret cevabı aldı.

Geçen yıl ocak ayında Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı, durumu öğrenince tekrar işlemlere başladı.

Yapılan girişimlerin ardından Jandarma Er Osman Savsar’ın şehit sayılmasına karar verildi.

Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü tarafından Savsar’ın şehit kayıtlarına geçtiği tebliğ edilince, İsmail Kumartaşlı da şehidin annesi Melahat Savsar, ağabeyi Basri Savsar ve kız kardeşi Serpil Karakaya’ya haberi vermek için evlerine gitti.

“DEVLETİMİZ 36 YIL SONRA OĞLUNU ŞEHİT SAYDI”

Anne Melahat Savsar’a oğlunun şehit kabul edildiğini söyleyen İsmail Kumartaşlı, “Devletimiz, 36 yıl sonra bugün senin oğlunu şehit saydı. Biz de bunun haberini sana vermeye geldik. İşte Emekli Sandığı tarafından kabul edilen yazısı. Bugün itibarıyla senin oğlun Osman Savsar, devlet kayıtlarına da şehit kayıtlarına da geçecek.” dedi.

İsmail Kumartaşlı hem devlet hem de dernek adına iki Türk bayrağı teslim ettiği anne Melahat Savsar’ın yakasına da rozet taktı.

Anne Savsar ise bayrağı alır almaz kendi üzerine örttü.

Güçlükle konuşabilen Melahat Savsar, oğlunun şehit sayılması için destek veren herkese dua etti.

“BİZE DÜNYAYI BAHŞETTİLER”

“Bize dünyayı bahşettiler.” diyen şehidin ağabeyi Basri Savaş, “Şehit olanların hepsinin evine bayrak asılıyor, bizim içimizde bu uhdeydi, asamadık; kabrine de asamadık. Şu anda şehitliği aldık, şu bayrağı kapımızın önüne asmak, şehidimizin kabrini yapmak, başına bayrağı asmak bizim gayemiz o. 36- 37 sene olmuş, biz şimdiye kadar zaten bir şey talep etmedik ama o bayrağın asılmaması bizi içimizden yaralıyordu. Biz sadece ona kavuştuk. Sebep olanlardan, devletimizden, milletimizden Allah razı olsun.” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir