ANAHTAR Parti (A Parti) Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, “Partimiz, Türk milletinin partisi olacak. Partimiz, memleketine mensubiyet duyan herkesin partisi olacak. Millet için alın teri dökmeye başlıyoruz. Her şeye alfabenin ilk harfinden başlıyoruz” dedi.
İYİ Parti’den istifa eden Yavuz Ağıralioğlu başkanlığında kurulan Anahtar Parti’nin tanıtım toplantısı, Ankara Ticaret Odası (ATO) Kongre ve Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi. Program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra Kur-an’ı Kerim okundu. Burada açıklamalarda bulunan Yavuz Ağıralioğlu, “Yarın Cumhuriyetimizin 101’inci yılı. Bize bu aziz vatanın ne pahasına ne bedelle ne uğruna bırakıldığını biliyoruz. Bu vatanı ne pahasına ne bedelle koruyacağımıza inançla yürüyoruz. Partimizi bu kararlılığa kuruyoruz. Siyaset, başladığı gibi bitirenlerin baş tacı edildiği bir er meydanıdır. Biz bugün siyasi mesuliyetimizin ilk basamağını heceliyoruz. Başladığı gibi bitirenlere duyduğumuz sorumluluğun, başladığı gibi bitiremedikleri için omuzlarımıza düşmüş yükünü kaldırmaya yürüyoruz” diye konuştu.
‘SİYASETİN TATMİN EDİLEMEZ KADROSUNDAN MEMLEKET YÖNETİMİ TESLİM ALINMALIDIR’
Siyaseti asli yerine, tabiatına uygun olduğu yere çekeceklerini ifade eden Ağıralioğlu, “Bu memlekette bileni olan, bu kadar bilen evladının varlığına rağmen, hissesine fakirlik düşen milletimize niyazdayız. Siyaseti bilene sorma hattına çekeceğiz. Siyasete, ‘bilmiyorum’ demeyi öğreteceğiz. Bugün yaşadığınız pek çok şeyi ‘ben biliyorum’ nobranlığından yaşadığınızı bilmekteyiz. Her şeyi bilen, siyaset yerine soran, bilenin söylediğini yapan, yaptığının hesabını veren bir siyasete yürümekteyiz. Bileni bulacağız, bilene soracağız. Bileni baş tacı yapacağız. Bilenlerle yürüyecek, yaptıklarımızın hesabını vereceğiz. Siyasetin doymaz, iflah olmaz, bir türlü doyurulamaz, tatmin edilemez kadrosundan memleket yönetimi teslim alınmalıdır. Türkiye’yi dünyayla rekabet edecek şartlara taşıyacağız. Bu Türkiye şartlarında partimizi kuruyoruz. Partimizi ümidin zora girdiği bir zamana kuruyoruz. Bismillahımız bir parti kavgasına değildir. Partimizi coşkuya, memleketi yeniden ayağa kaldıracak 2’nci yüzyıl mesuliyetine; bir parti münakaşasına değil, 85 milyonu bir ve beraber etme ciddiyetine kuruyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. Başlıyoruz. Kendisine isim koymuş da milletinin duası olamamış partilere inat, kendisine isim koymamış da milleti kendisine isim koymuş diye bir hareket başlatalım” ifadelerini kullandı.
‘PARTİNİN İSMİ, İRADESİ MEMLEKETİN SORUNLARINI ÇÖZECEK OLANLARIN ANAHTARI OLSUN’
Ağıralioğlu, partinin ismi ile ilgili, “Milletimiz bize isim bulsun istedik. Eğer başarırsak başaracağız evelallah. Akıl partisi olsun. Akıllıların partisi olsun. Ahlaklıların partisi olsun. Adaletçilerin partisi olsun. Adanmışların partisi olsun. Azimlilerin partisi olsun. Milletin A planı olsun. A kalite yaşamın öncüsü olsun. Adanmışlığıyla, cesaretiyle, aklıyla, ahlakıyla, azametiyle, milletin ufkuna doğsun. Amblemi anahtar olan, ismi ‘A’ diye takdim edilecek olan bir edebe gelen arkadaşlarımız da kendi mesuliyetlerini bilerek dönsünler diye şöyle mukabele ettik; neyi çözeceğini bilenler için, hangi kilidi açacağını bilenler için, partinin sembolüyle ismi birleşsin, partinin ismi, iradesi memleketin sorunlarını çözecek olanların anahtarı olsun. O yüzden partimizin kısa takdimi ‘A’ ile ifade edilen bir edebin mesuliyeti anahtar olmakla takdim edilen bir partidir. Anahtarı bunca sorunu çözmek zorunda olan milletin evlatlarının her sorunu çözmek için kendi mesuliyeti bildiği bir sembolle isimlenme iradesidir. A Parti, Anahtar Parti sembolü ve ismi anahtar olan partiyi mesuliyetini bilenlerin partisi, çözecekleri sorunları idrak edenlerin partisi, çözeceği sorunlara cesaretle yürüyenlerin partisi, hakkı olan herkese hakkını alabileceği bir anahtarı verebilmeyi namusu bilenlerin partisi, Anahtar Parti” dedi.
‘MİLLETİ KOLLAYANLARIN PARTİSİ OLACAK’
Ağıralioğlu, partisinin milletin merkezinde olduğu bir siyaset yapacağını belirterek, “Partimiz, mezhebin, meşrebin, aidiyetin değil, Türk milletine mensubiyetin partisi olacak. ‘Ay yıldızlı al bayrağın altında ben yaşayacağım, ay yıldızlı al bayrağın altında huzurla yaşayıp öldüğümde çocuklarıma bir vatan bırakacağım’ diyen herkesin partisi. Beytülmal hassasiyeti olan, haram-helal bilen, kendini bu topraklara ait hisseden herkesin merkezinde olduğu bir parti. Sağın solun değil. Bu memleketi değerleriyle ayakta tutabildiğimiz bu bin yılımız içinde inancımızın, dilimizin, kültürünün, kalbimizin, kavlimizin partisi olacak. İtişen, kalkışan, birbirini boğazlayan değil sarılabilenlerin partisi olacak. Ayıranların, kayıranların değil, kendi yandaşlarını kollayanların değil, milleti kollayanların partisi olacak. Konuşanların değil, nutuk atanların değil, yapabilenlerin partisi olacak. Harcadığı her kuruşun hesabını verme ciddiyetinin partisi olacak. Partimiz, Türk milletinin partisi olacak. Partimiz, memleketine mensubiyet duyan herkesin partisi olacak. Millet için alın teri dökmeye başlıyoruz. Her şeye alfabenin ilk harfinden başlıyoruz” diye konuştu.
‘TÜRKİYE, TERÖRİSTLERLE MÜZAKERE EDEBİLEN BİR DEVLET DEĞİLDİR’
Ağıralioğlu, ülkenin bir karışına bile terör örgütünün elini değdirmeyeceklerini söyleyerek, “Evlatlarımızın katili Meclis’e davet ediliyor da Meclis boşa düşürülüyorsa, Türkiye Büyük Millet Meclisi boşa düşerken Türk Devleti boşa düşürülüyorsa, sanki terörle mücadelemizde başarısız olmuşuz da terörü bitirmeye kudretimiz yetmiyormuş da evlatlarımızın katilinden medet umuyormuşuz gibi bir acziyete kimse sözcülük edemez. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne değil, bu aziz vatanın bir karışına bile terör örgütünün elini değdirmeyeceğiz. Hiç kimse demokrasi parantezine teröristleri alarak; bizi, şehitlerimizi, milletimizi, Kürtlerimizi rencide edemez. Sayın Devlet Bahçeli böyle söyleyince Cumhuriyet’i kuran parti de ‘el yükseltiyorum’ diye mevzuya dahil oldu. Onlar da duysunlar; Türkiye Cumhuriyeti Devleti teröristlerle müzakere edebilen, teröristlerden medet umabilen, kendi vatandaşına vereceği hakkı çocuklarının katili üzerinden konuşabilen bir devlet değildir. Hiç kimse Öcalan’ın üzerinden güya güneydoğuda yaşadığımız sorunları Kürtlere havale edip, Öcalan’ı çözümün adresi diye gösteremez. Biz kendi sorunlarımızı, kendi muhataplarımızı bularak çözeriz. Kendi dertlerimizi, derman olacaklarımızı, merhemlerimizi kendi milletimizden buluruz. Öcalan hangi kapının itidir. Mücadeleye, akla, ahlaka, adalete ihtiyacımız var. Yapamadığınız, memlekete yük olduklarınıza yetemediğiniz için inandığım bir kadroyla size önce muhalefet nasıl yapılır, sonra iktidar nasıl olunduğunu göstereceğiz” ifadelerini kullandı.
Haber: Gizem KARADAĞ/ANKARA,