Welcome to Our Website

Suç ve Ceza Film Festivali geçmişten bugüne adaletsizlik kavramını irdeliyor 

T24 Kültür Sanat

“Herkes İçin Adalet” ilkesiyle yola çıkan 14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali (USCFF) için geri sayım başladı. 22-28 Kasım tarihleri arasında Prof. Dr. Adem Sözüer’in başkanlığında, Prof. Dr. Bengi Semerci‘nin direktörlüğünde düzenlenecek festival bu yıl farklı bölümlerde her yönüyle dikkat çekici yapımları izleyicilerle buluşturmaya hazırlanıyor. Bu bölümlerden biri olan “Yapay Zekânın Yeni Marifetleri”nde mahkemelerden ölüm sonrasına dek yapay zekânın sınırları, riskleri ve olanakları tartışmaya açılırken, Klasikler bölümünde festivalin temalarını ele alan, güncelliklerini hâlâ koruyan başyapıtlar gösterilecek.

Yapay Zekânın Yeni Marifetleri 

Festivalin Yapay Zekânın Yeni Marifetleri adlı bölümünde gösterilecek bir kurmaca ve bir belgesel, “Yapay zekânın adalet sisteminde kullanımı ne kadar mümkün? Yapay zekâ gerçekten sadece insanlara hizmet mi ediyor, güvenilirliği nedir ve kontrol edilebilir mi?” sorularını irdeliyor.

Simon Casal imzalı Yapay Adalet / Artificial Justice yakın bir gelecekte, İspanyol hükümetinin yargıçların yerine yapay zekâ kullanma girişimini ve sistemin bir yargıç tarafından değerlendirilmesini konu alıyor. Ancak işin içine büyük şirketler ve siyaset girince tarafsızlık ve analiz yerine para ve hırs öne çıkıyor. İnsani adalet sağlama yöntemini yapay zekânın dayandığı bilimsel ve olasılıksal yöntemle karşı karşıya getiren film, adalet sisteminin doğasını sonsuza dek değiştirecek bir teknolojinin doğuracağı sorunlar ve sonuçlar nedeniyle insanların katılım, ifade ve özgürlük için kalan alanlarını da sorguluyor. 

Filmin açtığı tartışmaya festival kapsamında bir panelde boyut kazandırılacak. 25 Kasım’da saat 13.00’da Beyoğlu Sineması’nda “Yapay Adalet: Nesnellik mi, Çelişki mi?” başlıklı bir panel düzenlenecek. Bilişim uzmanı, mühendis, iş insanı ve yazar Füsun Sarp Nebil moderatörlüğündeki panelin konuşmacıları yapay zekâ ve ceza hukuku alanında çalışma yürüten kriminolog, akademisyen Dr. Buket Abanoz Öztürk ve İTÜ Yapay Zekâ ve Veri Bilimi ve Uygulamaları Araştırma Merkezi yönetim kurulu üyesi Prof. Altan Çakır olacak. 

Medyum Yapay Zekâ

Hans Block ve Moritz Riesewieck‘in imzasını taşıyan Ebediyen Sen / Eternal You adlı belgesel, ABD’de Kongre’nin dahi araştırdığı bir mesele olan, yapay zekânın ölmüş insanların sanal klonlarını yaratması konusunu ele alıyor. Belgeselde, ücretli bir hizmet sayesinde ölmüş yakınlarıyla sözlü, yazılı ve görsel iletişim kuran kullanıcılar, bu deneyimi yaratan teknoloji şirketleri, gazeteciler ve psikologlarla yapılan röportajlar aracılığıyla bu yeni teknoloji her yönüyle sorgulanıyor. 

Güncelliğini kaybetmeyen Klasikler

14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, Akademik Program teması “Adil Yargılanma Hakkı”na dikkat çeken, sinemanın unutulmaz başyapıtlarından oluşan bir seçki oluşturdu. Festival, bu filmlerin en çapıcılarından biri olan Orson Welles‘in Franz Kafka‘nın 1924 tarihli aynı adlı romanından 1963 yapımı uyarlaması Dava / The Trial’ın gösterimiyle başlayacak. Welles’in “en otobiyografik filmim” diye tanımladığı ve güncelliğini hâlâ koruyan bu klasik, suçu bile söylenmeden dava açılan memur Joseph K.‘nın sistem karşısındaki çaresizliğini konu alıyor. Romy Schneider, Anthony Perkins, Jeanne Moreau ve Akim Tamiroff başta olmak üzere yıldız bir kadroya sahip film, 60 yıl sonra restore edilen kopyasıyla bir kez daha beyazperdede olacak. 

Brezilya Cinema Novo akımının ustası Glauber Rocha‘nın toplumsal adaletsizliğe isyanı anlattığı filmlerinin en çarpıcı olanı Kara Tanrı, Beyaz Şeytan / Black God, White Devil ilk gösteriminden 60 yıl sonra yenilenen 4K kopyasıyla izleyiciyle buluşacak. Film, kırsal kesimden yoksulluk, eşitsizlik, öfke, başkaldırı, cinayet ve intikam içeren, iki bölümden oluşan bir öykü anlatıyor. Brezilya tarihine geçmiş gerçek eşkıyalardan esinlenen karakterleri, dini ve politik simgeleri, baskın müzik kullanımı, Pier Paolo Pasolini filmlerinden, Western ve büyülü gerçekçilik türlerinden izler taşıyan sinema dili sayesinde bu filmi seyretmek başlı başına bir deneyim haline geliyor.

Geçen yaz yaşamını yitiren Alain Delon ve Fransız sinemasının usta oyuncusu Jean Gabin‘in başrolleri paylaştığı, José Giovanni‘nin yönettiği Şehirde İki Adam / Deux Hommes Dans La Ville festivalde gösterilecek bir başka klasik. Polis soruşturmasından, mahkemelerden, infaz kurumlarına kadar adalet sisteminin içinde geçen ve birçok tartışma açan film, Fransa’da hâlâ giyotinin kullanıldığı bir dönemde idam cezası karşıtlığıyla öne çıkmıştı. Filmografisinin büyük çoğunluğunda suçluları, bir kısmında da kanun adamlarını canlandıran Alain Delon’u da anmaya vesile oldu, Şehirde İki Adam / Deux Hommes Dans La Ville.


 

34 yaşında “Siyaset çok adi bir hayat” demişti; işte Donald Trump’ın çalkantılı siyasi hayatı


 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir