ABD, 7 Ekim’de Hamas öncülüğündeki Filistinli grupların İsrail’in güneyine düzenlediği saldırılardan bu yana İsrail’e 17.9 milyar dolar askeri yardımda bulundu ki bu rakam iki ülke tarihindeki en yüksek askeri yardım miktarıdır.
7 Ekim saldırılarının ardından İsrail’i koşulsuz destekleme sözü veren Biden yönetimi, bazı ABD’li yetkililerin, milletvekillerinin ve İsrail’in saldırılarının Gazze, Batı Şeria ve şimdi de Lübnan’daki siviller üzerinde yarattığı yıkıcı etkiden endişe duyan pek çok insan hakları grubunun muhalefetine rağmen silah tedarikini istikrarlı bir şekilde sürdürdü.
Söz konusu rakam, 1973 Arap-İsrail savaşı sırasında ve Mısır ile İsrail arasında tarihi bir barış anlaşmasının imzalanmasından sonra ABD’nin müttefikine yaptığı askeri yardım miktarını da geride bırakıyor.
ABD ayrıca, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları başladıktan sonra İsrail’i finanse etmek için 4,86 milyar dolar daha harcadı. Kongre, 2024 yılında ABD ordusunun İsrail’i hedef alan saldırılara karşılık vermesi için 2.4 milyar dolarlık ek bir bütçeyi onayladı.
Ekim 2023’te İran’ın desteklediği ve “direniş ekseni” olarak bilinen Şii milis gruplar İsrail’in yanı sıra ABD ve Batı’nın bölgedeki varlıklarına da kontrollü bir şekilde saldırmaya başladı.
Lübnan Hizbullahı 8 Ekim 2023’ten itibaren İsrail’e saldırmaya başladı ve sınırda kontrollü çatışmalar sürdü. Bu arada Irak’taki Şii milisler ABD üslerine saldırılar düzenlerken Yemen’deki Husiler de ticari gemileri ve ABD askeri gemilerini hedef almaya başladı.
“Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, ABD’nin bölgesel savunma için halihazırda tahsis edilmiş olan 2,4 milyar doların en az iki katını harcayacağını tahmin etmek makuldür”.
Raporda, “Bu hızla giderse Pentagon’un önümüzdeki birkaç ay içinde en az 1,5-2 milyar dolarlık bir acil durum fonuna daha ihtiyaç duyması muhtemeldir” diye yazdı.
Brown Üniversitesi’nin çetelesi, ABD vergi mükelleflerinin İsrail’in güvenliği için harcadığı paranın geçtiğimiz yıl nasıl arttığının altını çiziyor. Ancak raporu kaleme alanlar bunun muhtemelen düşük bir tahmin olduğu konusunda uyarıyorlar.
İsrail ve ABD geçtiğimiz yıl içinde yeni askeri yardım anlaşmaları da imzaladı. Ağustos ayında Biden yönetimi İsrail’le 20.3 milyar dolarlık yeni yardım anlaşmaları imzalandığını duyurdu. Ancak anlaşmada yer alan yeni F-15 savaş uçağı teslimatları gibi bazın uzun soluklu desteklerin tamamlanması birkaç yıl sürecek.
ABD, Orta Doğu’daki birçok ortağıyla güvenlik bağlarını sürdürüyor ancak İsrail’in çeşitli avantajları var.
ABD ayrıca İsrail’in komşularına karşı “niteliksel askeri üstünlüğünü” korumasını sağlamak için diğer ortaklarına yüksek teknolojili askeri satışlar konusunda da İsrail ile işbirliği yapıyor. Örneğin, BAE’nin İsrail ile ilişkileri normalleştirme kararının bir parçası olarak, hükümet BAE’ye F-35 savaş uçaklarının satışına karşı çıkmayacağını söyledi. Bu anlaşma, ABD’nin BAE-Çin savunma bağlarına ilişkin endişeleri nedeniyle suya düştü.