3 milyon kalbe bypass!

Stres, sigara, sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam kalp sağlığını bozan faktörlerin başında geliyor. Günlük telaşın içinde yorulan kalbe, bu faktörler de eklenince hastalık da kaçınılmaz oluyor. Dünya genelinde kalp kaynaklı ölümler ilk sırada yer alırken, kalp krizi artık çok erken yaşlarda da kapıyı çalabiliyor. Genetik etkenlerin yanı sıra kolesterol, yüksek tansiyon, obezite ve diyabeti olanların bu hastalıklara yakalanma riski artıyor. Bu faktörlere ek olarak hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme nedeniyle tıkanan damarlar, bypass ameliyatıyla sağlığına kavuşuyor.

Şahin Şenay

50 BİN KİŞİYE İŞLEM YAPILDI

Dünyada yılda 3 milyon, ülkemizde ise 50 bin bypass ameliyatı yapıldığını belirten Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şahin Şenay, “Koroner arterlerin damar duvarlarındaki plaklarla daralması sonucu gelişen hastalıklar acil tedavi gerektiriyor. Plakların yaygınlığı ve yerleşimine göre, yaşam tarzı değişiklikliği, ilaç, stent veya bypass operasyonuyla tedavi edilebiliyor” dedi. Damar tıkanıklıklarının göğüs ağrısı, nefes darlığı, çabuk yorulma gibi bulgularla ortaya çıkabildiğini dile getiren Şenay, tıkanıklığın yeri ve sayısına bağlı olarak bypass operasyonunun gerekliliğine dikkat çekti.

YÜKSEK FAYDA SAĞLIYOR

Koroner arterler yani kalbi besleyen damarlarda yaygın ve ileri derecede tıkanıklık varsa, bu durum kalp kasına giden kan akışını önemli ölçüde azaltıyor. Bu sorunu yaşayan kişilerde bypass ameliyatının gerekli olabildiğini hatırlatan Şenay, “Bu hastalarda bypass, ilaç veya stent tedavide daha yüksek fayda sağlayabiliyor” şeklinde konuştu.

BYPASS NASIL YAPILIR?

1- GÖĞÜS KEMİĞİ KESİLİYOR

Koroner bypass ameliyatı, kalp damarlarında hayati risk oluşturan darlık ya da tıkanıklıkların tedavisi için yapılıyor. Geleneksel yöntemle hastaların göğüs kemiği kesilerek, göğüs duvarı, kol veya bacaktan alınan damarlarla tıkalı arterlerin sağlam kısımlarına dikiliyor.

2- MİNİK KESİYLE İŞLEM TAMAM

Son dönemde artan küçük kesi ile bypass ameliyatlarında ise hastaların göğüs kemiğinin kesilmesine gerek yok. Minimal invaziv veya kapalı yöntem olarak adlandırılan yöntemle, göğüs yan bölgesinde yapılan küçük bir kesi sayesinde kalbe ulaşılıyor. Bu yöntemin gerçekleşmesi için kamera ve özel aletler kullanılıyor.

HAYATA HIZLI DÖNÜŞ

1998’den bu yana dünyada uygulanan robotik kalp cerrahisinin ülkemizde 20 yıllık geçmişi olduğunu hatırlatan Şenay, “Bu yöntemde kanama riski daha az olurken, enfeksiyon riski de en aza iniyor. Hastanede kalma süresi yaklaşık 4-5 gün olurken, ameliyat sonrası iyileşme ve günlük yaşama dönme daha hızlı oluyor” ifadelerini kullandı. Şenay, ameliyat sonrası kozmetik olarak da daha iyi sonuç elde edildiğini ifade etti.

DETAYLI İNCELEME VAR

Hastaların çoğunda robotik cerrahi teknolojisinin uygulanabildiğini dile getiren Şenay şu ifadeleri kullandı: “Kronik hastalıklarla mücadele edenlerin robotik cerrahi öncesi detaylı incelenmesi gerekiyor. Bunun için bazı tetkikler yapılıyor. Bu hastalardan uygun olanlarda robotik yöntem klasik yönteme göre daha çok fayda sağlayabiliyor. Kalp yetmezliği, akciğer ve periferik damar hastalığı olan kişilerde bu yöntem uygun olmayabiliyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir